"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/575 E., 2023/809 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/638 E., 2020/457 K.
Taraflar arasındaki çocuğun anne soyadını kullanmasına izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, görev yönünden değerlendirme yapılması için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı baba vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı anne vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında Osmaniye 1. Aile Mahkemesi 2015/475 esas sayılı dosya kapsamında boşanma davalarının devam ettiğini, tarafların adında ortak çocuğunun olduğunu, çocuğun müvekkiliyle birlikte kaldığını, müvekkili ile çocuğunun farklı soyadlarını kullanması küçüğün psikolojisini etkileyecek, sosyal hayat ve okul yaşamında bir takım problemler doğuracağını çocuğun menfaatinin de gözetilerek müvekkilinin oğlunun soyadını müvekkilinin de kızlık soyadı olan Göktepe ile değiştirilmesini, burada önemli ilkelerden biri olan ''çocuğun üstün yararı'' ilkesini göz ardı edilmemesini, tarafların boşanması ve ortak çocuğun velâyetinin verilmesi durumunda müvekkilinin çocukla ilgili işlerde annesi olduğunu belgelemek için nüfus kayıt örneği ile boşanma ilamını sürekli ibraz etmek zorunda kaldığını, müvekkilimin oğlu olan 02.03.2015 doğumlu ...'nün soyadının annesinin kızlık soyadı olan Göktepe şeklinde değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf yasal süre içerisinde davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
Osmaniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.11.2018 tarihli ve 2018/162 esas, 2018/399 karar sayılı ilamı ile; anne tarafından, küçük çocuğu ...'nün soy isminin değiştirilmesi için dava açılmış ise de, Bilgehan'ın babası olan ... ile davacı arasındaki boşanma davasının halen devam ettiği, küçük Bilgehan'ın velâyetinin mahkemece anneye verilmediği, velâyet yetkisinin anne ve baba tarafından beraberce kullanılması gerektiği, davacı annenin tek başına velâyet hakkını kullanarak çocuğun soy adını değiştirme yetkisi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17.04.2019 tarih ve 2019/392 Esas, 2019/444 Karar sayılı kararı ile; davanın, ergin kişinin haklı sebeple soyadının değiştirilmesi niteliğinde değil, evlilik içinde doğan çocuğun, doğumla kazandığı "aile soyadının" velâyet hakkı kapsamında değiştirilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerektiğinden görev yönünden davanın reddi gerekirken, isteğin esastan incelenerek reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3.Osmaniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.09.2019 tarih ve 2019/38 esas, 2019/178 karar sayılı kararı ile mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Osmaniye Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile velâyet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velâyet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velâyet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velâyet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velâyet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velâyet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların ortak çocuğu 02.03.2015 doğumlu ...'nün soyadının davacının hali hazırdaki soyadı olan Göktepe olarak değiştirilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı baba vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı baba vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı anne ve davalı babanın 14.05.2015 tarihinde davacı kadın tarafından açılan İstanbul Anadolu 3. Aile Mahkemesinin 2019/261 esas, 2020/269 karar sayılı 08.09.2020 tarihinde kesinleşen ilamı ile boşanmalarına, 02.03.2015 doğumlu ortak çocuk Bilgehan'nın velâyet hakkının anneye verilmesine karar verildiği, boşanma davası sonuçlanmadan davacı anne tarafından 14.06.2018 tarihinde istinafa konu kararın davası olan "çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi" davasının açıldığı, anne tarafından açılan bu davada da dava hakkının anayasal bir hak olduğu, davacı anne tarafından bu hakka dayanılarak bu davanın açıldığı, davanın açıldığı tarihte davacı annenin, eşinin soyadı olan "..." soyadını kullandığı, her davanın davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesinin gerektiği, dava tarihinde anne-babanın "..." soyadını kullandıkları dikkate alındığında, davaya konu ortak çocuğun babanın soyadını kullanmasında olumsuz yönde etkileneceği iddiasının varsayıma dayalı ve soyut nitelikte olduğu, açılan davada dava tarihi itibari ile ortak çocuğun üstün yararın zarar gördüğünün, annenin kızılık soyadını kullanmasın, ortak çocuğun üstün yararına olacağının, davanın açılış zamanına, dosyaya toplanan tam delil, bilgi ve belgelere uygun düşmediği, İlk Derece Mahkemesince yasal şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava dosyasına uygun düşmeyen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinin toplanan tüm delillere usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile davalı baba vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı anne vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuğun, annenin kızlık soyadını kullanmasına izin verilmesi için gerekli şartların mevcut olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 27 nci, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.11 Nolu Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu Protokol 5 inci maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 Esas, 2011/165 Karar sayılı iptal kararı. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı anne vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.