Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6653 E. 2024/4961 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, erkeğin açtığı boşanma davasının kabulünün ve kadının manevi tazminat talebinin reddinin isabetli olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı kadının temyiz itirazlarının reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/398 E., 2023/816 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1281 E., 2022/41 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadın ile aralarında geçimsizlik olduğunu, sık sık tartışmalar yaşandığını, fiili olarak evliliğin son bulduğunu belirerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı karşı davalı erkek süresinde verdiği cevaba cevap dilekçesinde özetle; eşini başkası ile mesajlaşırken yakaladığını, kendisinin evden kovduğunu, iftira atacağı korkusu ile evden gittiğini beyan etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı karşı davacı kadın süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kendisini aldattığını, ters ilişki istediğini, reddettiği için şiddet uyguladığını, ortak çocuğa şiddet uyguladığını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin kendisine verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL, kendisi için 1.000,00 TL nafakaya, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

2. Davalı karşı davacı kadın vekili 19.02.2020 havale tarihli beyan ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı erkeğin eşinden ve çocuklarından parasını esirgediğini ve harçlık verdiğinde müvekkilinin yüzüne çarptığını, müvekkili ve ortak çocuklarla ilgilenmediğini, fiziksel şiddet uyguladığını, geceleri sürekli olarak eve geç geldiğini ve nerede olduğunu sakladığını, telefonunu sürekli olarak sessize alarak yanında taşıdığını, küçük çocuklarının doğumundan sonra tarafların cinsel birliktelik yaşamadıklarını, en son birlikteliklerinde kocanın ters ilişki talep etmesi ve müvekkilinin kabul etmemesi üzerine davacı-karşı davalının fiziksel şiddet uyguladığını, ayrıca davacı-karşı davalının müvekkilini aldattığı kadının sosyal medya üzerinden "kocişine sor sana benim kim olduğumu anlatsın" şeklinde mesaj atması üzerinde durumu öğrendiğini, davacı karşı davalının müvekkilini evden kovmaya çalıştığını ve müvekkilinin gitmemesi üzerine evi terk ettiğini belirterek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, kadın için 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, her iki tarafın da evlilik birliğinin kendilerine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmedikleri ve birbirlerini tersleyerek konuştukları, gerçekleşen bu duruma göre tarafların evlilik birliğinin eylemlerinin yoğunluğu ve derecesi de nazara alınarak eşit derecedeki kusurlarıyla temelinden sarsıldığı gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, velâyetleri davalı karşı davacı anneye verilen ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir nafakalarının kararın kesinleşinceye kadar aynen devamına, velâyetleri davalı karşı davacı anneye verilen ortak çocuklar yararına takdir olunan ayrı ayrı aylık 500,00'er TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, hükmedilen nafakanın kararın kesinleşme tarihi esas alınarak her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında artırılmasına, davalı karşı davacı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının kararın kesinleşinceye kadar aynen devamına, davalı karşı davacı kadın yararına takdir olunan aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, hükmedilen nafakanın kararın kesinleşme tarihi esas alınarak her yıl TÜİK tarafından belirlenen TÜFE oranında artırılmasına, davalı karşı davacı kadının yasal koşulları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve karşı davasının kabulüne karar verilmesi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesince; taraflara izafe edilen kusurlarda "birbirlerini tersleyerek konuştukları" kusuru ile erkeğe yüklenen "birlik görevlerini yerine getirmeme" kusurunun sabit olduğu, ancak kadına yüklenen "birlik görevlerini yerine getirmeme" kusurunun davacı karşı davalı erkek tarafından ispatlanamadığı, tanık ifadelerinin soyut nitelikte olduğu anlaşıldığından kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, bu durumda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı karşı davalı erkeğin ağır kusurlu, kadının az kusurlu olduğu, kusur durumunun bu şekilde değiştirilmesi gerektiği, her ne kadar mahkemece maddî tazminat talebi hakkında ret kararı verilmiş ise de; davalı karşı davacı kadının maddî tazminat talebi olmadığı, kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü verilmesi doğru bulunmadığı, yoksulluk nafakasının miktarının az olduğu gerekçesi ile davalı karşı davacı kadının kusura ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, kusurun (gerekçenin) yukarıda gösterildiği şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının 6 ve 7.bendinin hükümden çıkarılmasına, yeniden hüküm tesisine, davalı karşı davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile, kararın kesinleştiği tarihten geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasının davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, davalı karşı davacı kadının manevî tazminat taleplerinin reddine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevî tazminat talebinin reddi ve maddî tazminat talebi ile ilgili hüküm kurulmaması yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, erkeğin davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadının manevî tazminat talebinin reddinin doğru olup olmadığı ve maddî tazminat talebinin sürede olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı karşı davacı kadına yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.