Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6668 E. 2024/3251 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin, maddi ve manevi tazminat miktarlarının, derdestlik itirazının ve birleştirilen davanın kabulünün yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/458 E., 2023/795 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1000 E., 2021/752 K.

Taraflar arasındaki asıl ve birleştirilen boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulü ile birleştirilen davanın kabulüne ve boşanma ile fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre İlk Derece Mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. İstinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı, sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmeyen davacı kadının, davalı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz hakkı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacı kadın vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekir.

Davalı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili asıl ve birleştirilen dava ile cevaba cevap dilekçelerinde; davalının alkol bağımlısı olduğunu, davalının sürekli şekilde sosyal, duygusal ve fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkilini .... adlı kadınla aldattığını ve müvekkili tarafından dağ evinde yakalandığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkili ile alay ettiğini, aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, "Eşini sevmediğini, başka bir kadını sevdiğini ve onunla birlikte olduğunu" söylediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, davalının açtıkları davaya rağmen davranışlarının devam ettiğini, davalının iddialarını kabul etmediklerini beyanla asıl davada zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle, birleştirilen davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili asıl ve birleştirilen davaya cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, derdestlik itirazında bulunduklarını ve birleştirilen davada dava şartının olmadığını, tarafların karşılıklı olarak birbirlerini incitici söylemlerde bulunduklarını, bu yönden her iki tarafında kusurlu olduğunu beyanla davacının davalarının ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının alkol kullandığı, alkollü olarak eve geldiği, eşine hakaret ettiği, ailesine ağır hakaretler ettiği, davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, güven sarsıcı davranışlarının olduğu, davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu, birleştirilen dava dosyasının açıldığı tarihe kadar davalının davacıya hakaretlerinin ve psikolojik şiddetinin devam ettiği, dava açıldıktan sonra davalının başka kadınla ilişkisi olduğu, tanıkların tarafları uzlaştırma çabalarının sonuç vermediği, her iki tarafın da evlilik birliğini sürdürmek istemediği, davalının tam kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin sarsılmasına neden olduğunun anlaşıldığı, davacı tarafından zina nedeni ile boşanma davası açılmış ise de kanuni şartların gerçekleşmediği, davalı tarafından birleştirilen dava dosyasının derdestlik dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi talep edilmiş ise de, birleştirilen dava dosyasının açıldığı tarihe kadar davalının, davacıya hakaretlerinin ve psikolojik şiddetinin devam ettiği, asıl dava açıldıktan sonra davalının başka kadınla ilişkisi olduğu, yeni gelişen olaylara ilişkin dava açılmış olduğu anlaşıldığından davanın derdestlik itirazının yerinde görülmediği, boşanmakla mevcut ve muhtemel menfaatleri zedelenen, boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacının, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ve kusurun ağırlığı birlikte değerlendirilerek maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulünün gerektiği gerekçesi ile asıl davadaki zina nedeni ile boşanma talebinin reddine, asıl davada evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma talebi ile birleştirilen davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacı lehine 30.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili, asıl davada boşanma hükmünü istinaf etmediklerini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleştirilen davada derdestlik dava şartının bulunup bulunmadığı, birleştirilen davanın kabulü, asıl ve birleştirilen davada kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddî, manevî tazminat ve miktarları, davacının tazminat taleplerinin reddedilen kısımları için lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; birleştirilen davada derdestlik dava şartının bulunup bulunmadığı, birleştirilen davanın kabulü, asıl ve birleştirilen davada kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi, manevi tazminat ve miktarları, davacının tazminat taleplerinin reddedilen kısımları için lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesi, birleştirilen davada aleyhlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davacı kadın vekili zinaya dayalı davasının reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, birleştirilen davada derdest olmama dava şartının bulunup bulumadığı, birleştirilen davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı ve kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davacı kadının kısmen reddedilen tazminat talepleri yönünden davalı erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği ve birleştirilen davanın kabulü nedeniyle davalı erkek aleyhinde hükmedilen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 297 nci, 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenler davalıya yükletilmesine,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.