Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6680 E. 2024/3040 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, daha önce feragat ettiği edinilmiş mallara katılma alacağı davasını yeniden açma hakkının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının ilk açtığı boşanma ve katılma alacağı davasından feragat ettiği tarihte evlilik birliği devam ettiğinden mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası için yasal koşulların oluşmadığı, bu nedenle ilk davadaki feragatin kesin hüküm oluşturmayacağı ve davacı kadının yeniden dava açma hakkının bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/782 E., 2023/433 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 17. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/95 E., 2020/201 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2018 yılında Ankara 9.Aile Mahkemesinin 2018/1590 Esas sayılı dosyasında boşanma davası ve aynı mahkemenin 2018/1567 Esas sayılı dosyası ile katkı payı alacağı davası açtığını ancak bu davalardan vazgeçtiğini, daha sonra davacının yeniden Ankara 20. Aile Mahkemesinin 2019/152 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, boşanma kararı ile birlikte mal rejiminin sona ereceğini ileri sürerek davalı adına olan araçlar, taşınmazlar ve bankadaki paralara ilişkin, birlikte edinilen malların tasfiyesine ve edinilmiş mallara katılma ile ilgili mal rejimine göre paylaştırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının daha önce açtığı mal rejimine ilişkin davasında tüm taleplerinden vazgeçtiğini, bu davayı açma hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının araçla ilgili talebinden yargılama sırasında feragat ettiği, davacı kadının eldeki davadan önce Ankara 16.Aile Mahkemesine 29.08.2018 tarihinde açtığı mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava dosyasından 03.12.2018 tarihinde feragat ettiği gerekçeleri ile dava konusu ... plaka sayılı araçla ilgili davanın feragat nedeniyle reddine, dava konususu iki adet taşınmazla ilgili davanın kesin hüküm sebebiyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının, davalının tehdit ve baskısı sonucu feragat ettiğini, feragatin sonuç doğurmayacağını, feragatın sadece o dava dosyası ile ilgili olabileceğini, kesin hükmün sözkonusu olmadığını, doğmamış haktan feragat edilemeyeceğini, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini ileri sürerek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 27.08.2018 tarihinde Ankara 9.Aile Mahkemesinin 2018/1550 Esas,2019/217 Karar sayılı dava dosyasında boşanma davası açtığı, Mahkemece 08.03.2019 tarihinde feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın 08.04.2019 tarihinde kesinleştiği, davacı kadının 29.08.2018 tarihinde Ankara 16.Aile Mahkemesinin 2018/689 Esas sayılı dosyasında erkek aleyhine katılma alacağı davası açtığı, yargılama sırasında 03.12.2018 tarihli dilekçe ile tüm haklarından feragat ettini beyan ettiği, Mahkemece 13.12.2018 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve istinaf edilmeksizin 19.02.2019 tarihinde kesinleştiği, davacının 30.01.2019 tarihinde açtığı boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 28.04.2022 tarihinde kesinleştiği, Mahkemece davacının dava konusu ettiği ... plaka sayılı araçla ilgili talebinden 19.09.2019 tarihli dilekçesi ile feragat ettiği, davacının Ankara 16.Aile Mahkemesine 29.08.2018 tarihinde açtığı mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davadan 03.12.2018 tarihinde feragat ettiği, eldeki davadaki dava dilekçesinde iradesinin baskı neticesinde sakatlandığını iddia etmesine karşın, aynı dilekçesindeki beyanlara göre tarafların davacının davadan feragatinden sonra barışarak yaklaşık iki aya yakın birlikte yaşadıkları belirlenmek ve benimsenmek suretiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve kanuna aykırı bir yön görülmediğinden davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, feragat beyanının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 307 nci maddesi, 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Feragat, 6100 sayılı Kanun'un 307 nci maddesinde, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 310 uncu maddesinde ise, hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebileceği açıklanmıştır.

2.Aynı Kanun'un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre, feragat beyanının açık, kayıtsız ve şartsız olması zorunlu olup, feragat kesin ve açık bir irade beyanı ile yapılmalıdır.

3.Davacı kadın vekilinin tasfiyeye konu araca yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davacı kadının 19.09.2019 tarihli dilekçesinde tasfiyeye konu araca ilişkin " davacının, araç üzerindeki yarı hakkından feragat etmediği takdirde davalı erkeğin, ortak çocuk ...'nın dershane ücretini ödemeyeceğini" belirterek araç üzerindeki tedbirin kaldırılmasını talep ederek feragat ettiği; davacı kadının 19.09.2019 tarihli dilekçesindeki beyanının hem gerçek anlamda hakkın özünden ve talep sonucundan vazgeçme niteliğinde olmadığı diğer bir ifade ile feragat iradesinin olmadığı hem de açıklanan iradenin kayıtsız, şartsız ve açık davayı sona erdiren irade beyanı niteliği taşımadığı anlaşılmakla; davacı kadının işbu beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı kanaatine varılmıştır.

4.Hal böyle olunca; kadının feragat beyanını tehdite bağlı olarak verdiği, feragat beyanın kayıtsız, şartsız ve açık bir feragat iradesi taşımadığı anlaşılmakla usulüne uygun feragat beyanı olduğundan söz edilemez. O halde, Mahkemece tasfiyeye konu araç yönünden davacının artık değere katılma alacağının hesaplanması gerekirken, hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

5.Davacı kadın vekilinin tasfiyeye konu taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemece davacının serbest iradesiyle daha önce Ankara 16.Aile Mahkemesinde açtığı mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davadan feragat ettiği gerekçesiyle kesin hüküm sebebiyle davacının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin, araç dışındaki mal varlığına (taşınmazlara) yönelik taleplerinin usulden reddine karar verilmiş ise de, karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, davacı kadının 27.08.2018 tarihinde Ankara 9.Aile Mahkemesinin 2018/1550 Esas sayılı dosyasıyla boşanma davası ve 29.08.2018 tarihinde Ankara 16.Aile Mahkemesinin 2018/689 Esas sayılı dosyasında katılma alacağı davası açtığı, yargılama sırasında her iki davada da 03.12.2018 tarihli dilekçe ile davalarından feragat ettiğini beyan ettiği ve bahsedilen dosyalarda davaların feragat nedeniyle reddine karar verildiği ve tarafların bu aşamada bir araya gelerek bir müddet beraber yaşadıkları anlaşılmıştır. Bu kez davacı kadınının 30.01.2019 tarihinde yeniden boşanma davası ve 07.02.2019 tarihinde yeniden eldeki katılma alacağı davasını açtığı görülmüştür. 4721 sayılı Kanun'un 225 nci maddesine göre Mahkemece evliliğin boşanma sebebi ile sona erdirilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşulu olup daha önce açılan boşanma davasından davacı kadın feragat etmiş olup davacı kadının davasında feragat nedeniyle ret kararı verildiğine göre Ankara 16.Aile Mahkemesinin 2018/689 Esas sayılı dosyasında katılma alacağı davasından feragat edildiği tarihte evlilik birliği devam etmekte olduğundan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davası yönünden görülebilirlik ön koşulu oluşmamıştır. O halde, gerçekleşen bu durum karşısında eldeki dava bakımından kesin hükümden söz edilemeyeceğinden Mahkemece, taşınmazlar yönünden de işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,02.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.