"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1137 E., 2022/631 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/21 E., 2021/3 K.
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ...'in evli olduklarını ve davalıya ait ...Mah. ...Cad. No: 92/13 .../ ... adresinde bulunan taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, davalı ...'ın kendinden habersiz, rızası olmadan aile konutu olarak kullandıkları taşınmazı diğer davalı ...'a ipotek vererek kredi çektiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını belirterek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi bırakılarak ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı banka vekili dava dilekçesinde özetle; ipotek konduğu tarihte taşınmaz tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini, ipotek tesisi sırasında gerekli işlemlerin yerine getirildiğini, müvekkili bankanın kötü niyetli olduğu iddiasıyla ipoteğin fekkinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu ... ... İlçesi, ... Mahallesi, 350 ada 349 parsel sayılı 14 no’lu bağımsız bölüm üzerinde bulunan taşınmaza davalı ...'ın 21.01.2014 tarihinde diğer davalı banka lehine 300.000,00 TL bedelli ipotek tesis ettirdiği; davacının davalı ... ile 15.01.2013 tarihinde evlendiği ve halen evli olduğu; davacının dava dilekçesinde icra dosyasında bulunan muvafakatnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği icra dosyasında bulunan muvafakatnamenin aslının celp edildiği, davalı bankanın ipotek tesisi sırasında davacı eşin rızasını gösteren muvaffakatname istediğine göre davalı bankanın davaya konu taşınmazın aile konutu olduğunu bildiği kanaatine varıldığı, davalı bankanın sunduğu muvafakatnamedeki imza davacı kadın tarafından inkar edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik ve İhtisas dairesi'nin 18.06.2020 tarihli raporunda inceleme konusu belgede davacı ... adına atılı imza ile ... ‘in mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin bildirildiği, bu durumda iyi niyetin varlığından söz edilemeyeceği, aile konutu olan dava konusu taşınmazın davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine davacı kadın eşin açık rızası olmadan ipotek verildiği anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki Finansbank lehine oluşturulan ipoteğin kaldırılmasına, dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; ipoteğin tesis edildiği tarih itibariyle dava konusu gayrimenkul üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığı, müvekkil bankanın ipotek işlemleri sırasında basiretli şekilde davranarak, tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmamasına rağmen, davacı eşin ipotek işlemine rıza gösterdiğini belirten muvafakatname aldığı, eş rızasının şekil şartına bağlı olmadığı, davacının kötü niyetli olarak ipotek tesisinden yıllar sonra, icra takibi başlatılması üzerine işbu davanın açıldığı gerekçeleri ile davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 15.01.2013 tarihinde evlendiklerini ve halen evli olduklarını, kolluğun 15.02.2018 tarihli tutanağında da anlaşıldığı üzere taşınmazın aile konutu olduğu, davalı bankaca sunulan muvafakatnamedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığına dair Adli Tıp Kurumunun 18.06.2020 tarihli raporu birlikte değerlendirildiğinde, davalı bankanın istinaf başvuru sebepleriyle bağlı kalınarak istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı banka vekili; müvekkil bankanın söz konusu taşınmazda ikinci dereceden ipotek alacaklısı olup husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği, davanın Asya Katılım Bankası A.Ş 'ne ihbarı gerektiği, ipotek tarihinde taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olmadığı, buna rağmen davalı banka tarafından eş muvafakatnamesi alındığı, davacı eş bilgisi ve onayı ile tesis edilen ipotek işleminin gerçekleşmesinde 3-4 yıl gibi bir süre geçmesinin ardından ve ipoteğin teminat teşkil ettiği borç halihazırda devam ederken ipotekten yeni haberdar olduğunu iddia ederek fekkini talep etmesinin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü yönünde verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.