"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/96 E., 2020/803 K.
KARAR : Kısmen kabul, kısmen ret
Taraflar arasındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı adına evlilik birliği içinde alınan 9 nolu bağımsız bölümün edinilmesine her iki taraf ve ailelerince maddi destek yapıldığını, müvekkilinin altınların satışından elde edilen 28.475,63 TL'nin taşınmazın alınmasında kullanıldığını, müvekkilinin annesinin peyderpey 21.000,00 TL, babasının 10.000,00 TL ödeme yaptığını, taşınmazın muvazaalı olarak devredildiğini belirterek, müvekkilinin taşınmazın edinilmesine yaptığı katkının karşılığı olarak 100.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; davalı adına evlilik birliği içinde alınan 9 nolu bağımsız bölümün değerinin yarısı olan 100.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
3. Davacı kadın vekili 04.11.2020 tarihli dilekçesiyle; katılma alacağı miktarını 202.200,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; taşınmazların bedelinin şirketin tüm ödemelerinin müvekkilinin babası tarafından yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.07.2015 tarih ve 2013/320 Esas, 2015/556 Karar sayılı kararı ile; davacının düğünde takılan takıları ile taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğu, davacının anne ve babasının katkısını ispatlayamadığı, takıların taşınmazın edinme tarihindeki değerinin 8.110,00 TL, taşınmazın edinme tarihindeki değerinin 164.000,00 TL, taşınmazın devir tarihindeki değerinin ise 245.000,00 TL olduğu, buna göre davacının 12.115,55 TL değer artış payı alacağı, 116.442,23 TL artık değere katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüyle 12.115,55 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, birleşen davanın kabulü ile davacının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL artık değere katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09.01.2018 tarih ve 2015/22114 Esas, 2018/81 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece tasfiyeye konu taşınmazın eklenecek değer olarak kabul edilerek değer artış payı alacağı ve artık değere katılma alacağı hesabı yapılması doğru ise de; söz konusu hesaplamaların taşınmazın devir tarihindeki değeri olarak belirlenen değer üzerinden yapılmasının hatalı olduğu, tasfiyede devredilen malvarlığının devir tarihindeki durumu (niteliği, seviyesi, yaşı vs.) esas alınarak tasfiye (karar) tarihindeki sürüm (raiç) değerinin esas alınarak talep miktarı da gözetilerek hüküm kurulması gerektiği belirtilerek davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle hükmün bozulmasına, davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin de bozma kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının düğünde takılan takıları ile taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğu, davacının anne ve babasının katkısını ispatlayamadığı, takıların taşınmazın edinme tarihindeki değerinin 8.110,00 TL, taşınmazın edinme tarihindeki değerinin 164.000,00 TL, taşınmazın güncel değerinin ise 520.000,00 TL olduğu, buna göre davacının 25.714,63 TL değer artış payı alacağı, 202.200,00 TL artık değere katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüyle 25.714,63 TL değer artış payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, birleşen davanın kabulüyle 202.200,00 TL artık değere katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazın müvekkilinin babasına ait taşınmazların satışından elde edilen para ve kazancı ile alındığını, davacının taşınmazın edinilmesine katkısının olmadığını, davacının iddialarını ispatlayamadığını, taşınmazın satışından elde edilen para ile müvekkilinin çalışamaması nedeniyle ihtiyaçlara harcandığını, eklenecek değer olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eklenecek değer olup olmadığı, kişisel mal savunması, ispat yükü, usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 31 nci maddesi, 33 üncü maddesi, 177 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası; 4721 sayılıTürk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.