"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/125 E., 2023/569 K.
DAVA TARİHİ : 10.07.2017
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve tazminatlar yönlerinden kısmen bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının maddî ve manevî tazminata talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuklarının velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuk için aylık 2.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, müvekkili için aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, müvekkili için yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız davanın reddine karar verilmesini, mahkemece boşanmaya hükmedilmesi halinde müvekkil lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.06.2020 tarihli, 2017/535 Esas, 2020/537 Karar sayılı kararıyla; erkeğin eşine "öküz, hayvan" gibi sözler söyleyerek hakaret ettiği, bağırdığı, kadının ise ergin iki çocuğu, çocukların eve köpek getirmesi neticesinde yaşanan olaylar silsilesinde köpeği de çocukları da evde istemediğini söyleyerek, ergin çocukları evden gönderdiği, aile konutundan taşınırken ortak çocuk ... ya net ve doğru bilgi vermeyerek çocuğu yanında götürdüğü tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, tarafların maddî manevî tazminat taleplerinin reddine, ortak çocuğun velâyetinin davalı babaya verilmesine, çocuk ile anne arasında kişisel ilişki tesisine, kadının tedbir nafakası, yoksulluk nafakası taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar ve tazminatlara yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.03.2022 tarihli, 2021/221 Esas, 2022/499 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, velâyet ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 17.10.2022 tarihli kararı ile İlk Derece Mahkemesince davacı kadına “müşterek ergin iki çocuğu, çocukların eve köpek getirmesi neticesinde yaşanan olaylar silsilesinde köpeği de çocukları da evde istemediğini söyleyerek, ergin çocukları evden gönderdiği, aile konutundan taşınırken ortak çocuk ... ya net ve doğru bilgi vermeyerek ortak çocuğu yanında götürdüğü” yönünde kusur yüklenmişse de yapılan yargılama ve toplanılan delillerden ortak çocukların yazlık evde köpek besledikleri, köpeğin tarafların kışın kullandıkları eve getirilmesi neticesinde davacı kadının bu duruma karşı çıktığı, çıkan tartışma neticesinde de kadının ergin ortak çocuklara onları evde istemediğini söylediği, bu durumda ergin ortak çocukların evden gönderilmesinin kadına kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı yine davacı kadının yeni ev kiralayarak ortak konuttan taşınacağı sırada 2006 doğumlu ortak çocuğa boşanacağı yönünde açıklama yapmayarak net bilgi vermemesinin çocuğun olumsuz etkilenmemesi amacına hizmet eden bir hareket olduğundan kadına kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, buna göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davacı kadının kusursuz olduğu, davacı kadına hakaret edip bağıran erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucunda tarafların eşit kusurlu bulunması doğru olmadığı, bu durumda tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusurun ağırlığı, hakkaniyet kuralları gözetilerek davacı kadın yararına uygun miktarda davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkememizce bozma ilamında belirlenerek uyulan kusur belirlemesi, tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi gözetilerek davacı tarafın maddî manevî tazminat talebinin kısmen kabul kısmen reddi ile, 70.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine dair karar vermek gerekmiştir. karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; dosya kusur yönünden kesinleşmiş olsa da, davalı erkeğe fiziksel şiddet, aldatma gibi ağır kusurların yüklenmediği, tarafların dava tarihinde 28 yıllık evli oldukları, kusurlu olduğu kabul edilen davranışlar yönünden beyanı esas alınan tanığın birkaç olaydan söz ettiği ancak bunların dahi tarihlerinin belli olmadığı, çocukların anne yerine baba ile yaşamayı tercih ettikleri hususları göz önünde bulundurularak orantısız ve çok olan maddî ve manevî tazminatın
usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100) sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince
hüküm verilmiş olduğu, anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.