Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6702 E. 2024/3027 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat hükümlerinin yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1267 E., 2023/950 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzincan Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/655 E., 2022/255 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl boşanma davasının ve fer'îlerinin kabulüne, karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin kadına sevgi ve saygı göstermediğini, hastalandığında kadını hastaneye götürmediğini, erkeğin ailesinin tarafların evliliğine müdahale ettiklerini, erkeğin eşinin küçümsenmesine sessiz kaldığını, kadının yaptığı hiçbir işi beğenmediğini, hakaret ettiğini, eve geç saatlerde geldiğini, cinsel birliktelikten kaçındığını, erkeğin evden ayrıldığını, 23.02.2002 tarihinde erkeğin annesinin kadına hakaret ettiğini, uzaklaştırma kararı alındığını, sonrasında arayıp sormadığını, maddi olarak yardımda bulunmadığını, kadının önlem nafakası davası açtığını, erkeğin ise ayrı bir boşanma davası açtığını iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, aylık 1.750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; karşı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, eve gelen misafirin yanında erkeği küçük düşürdüğünü, birlik görevlerini yerine getirmediğini, temizlik ve yemek işlerini yapmadığını, kadının taraflar arasında olan her şeyi ailesine söylediğini, kadının hakaret içerikli mesaj gönderdiğini, kadının ailesinin evliliğe müdahale ettiklerini, kadının evden ayrıldığını iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen tanıkların görgüye dayalı beyanlarından, erkeğin ve ailesinin talebi nedeni ile tarafların ortak konutlarından çok erkeğin ailesinin evinde vakit geçirdikleri ve erkeğin ailesinin tarafların evliliklerine müdahale ettikleri, erkeğin ise bu duruma sessiz kaldığı, erkeğin annesinin kadına yönelik aşağılayıcı söylemlerine rağmen erkeğin sessiz kalarak ailesinin talebi doğrultusunda ortak konutu terk ettiği, erkeğin kadın ile ilgilenmediği, ihtiyaçlarını karşılamadığı, son yaşanan olaydan sonra da müşterek konutta yalnız kalan kadının ve evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, erkeğin karşı dava dilekçesinde dayandığı kadına yönelik kusur isnatlarının dinlenen tanık beyanları ile de ispatlanamadığı, erkeğin kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir ve aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî tazminata, yasal koşulları oluşmadığından kadının manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin karşı boşanma davası ve tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dinlenen davacı- karşı davalı tanıklarının görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmadığını, kadının eş olarak görevlerini yerine getirmediğini, geçirmiş olduğu hastalık nedeniyle çocuk sahibi olamayacağını ancak bu durumu erkeğe evlendikten sonra açıkladığını, kadının erkeğe yönelik anahtar fırlatarak git dışarıda yemek ye ben hazırlayamam mal dediğini, misafirleri evi temiz olmadığı için kabul etmediğini, kapıyı kilitlediği için erkeğin operasyondan geldikten sonra eve giremediği için kapıda kaldığını ispat ettiklerini, delillerin toplanmadığını, kadının halen babasının yanında sigortasız olarak çalıştığını, Mahkemece bu durumun araştırılmadığını ve nafakaya hükmedildiğini, erkeğin bu nafakayı ödeyecek gücünün bulunmadığını belirterek, kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, nafakalar ve tazminatlar yönenden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, hükmedilen nafaka ve tazminatların hukuka aykırı olduğunu, nafaka ve tazminat miktarlarının yüksek olduğunu belirterek kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışın ispat edilip edilmediği, erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin yasal şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, asıl boşanma davasının kabulünün, karşı boşanma davasının reddinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(6100 sayılı Kanun'un) 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.