"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1304 E., 2023/949 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ: Iğdır Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/422 E., 2022/447 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkek tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2017 yılından beri evli olduklarını, bu evliliklerinden ortak 1 çocuklarının bulunduğunu, davalının evliliklerinin başından beri kendisini eş olarak görmediğini, devamlı kendisini hor gördüğünü, kendisini ve çocuğunu ihmal ettiğini, eşinin her geçen gün agresifleştiğini, ortak çocukları ile birlikte davalının evi terk ettiğini beyan ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davacı ile kaçarak evlendiklerini, birbirlerini yeteri kadar tanımadan evlendiklerini, bu nedenle aralarında zaman zaman sorunlar olduğunu, davacının sürekli tarafına hakaret ettiğini, kendisine şiddet uyguladığını, davacı eşinin kendisini döverek evden kovduğunu, hamilelik sürecinde ve sonrasında kendisiyle ilgilenmediğini, doğumunu babasının evinde yaptığını, davacı eşinin kendisi ile ilgilenmediğini beyan ederek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına 30.000,00 TL manevî, 10.000,00 TL maddî tazminata, ortak çocuk için aylık 500,00 TL, kendisi için aylık 500,00 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı erkeğin davalı kadının kardeşine mesaj atıp ''ben babamın evine gidiyorum, annene söyle gelip kızını alsın götürsün, onu istemiyorum.'' demesi, buna rağmen davalının bir süre daha müşterek konutta kalıp davacının dönmesini beklediği ancak ev sahibinin evden çıkarması nedeniyle evden ayrılmak zorunda kalması, davacının çalışmaması, davalı ve ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaması, ortak çocuğun tedavi masraflarını bile davalının annesinin karşılaması, pandemi döneminde davacının 20 yaş altı olan davalı ve ortak çocuğu evde bırakarak kendi ailesinin yanına gitmesi, evlerinde yiyecek olmamasına rağmen davacının bırakıp gitmesi, davalının annesinin davalı ve ortak çocuğa yiyecek götürmesi nedeniyle evlilik birliğinin sarsıldığı ve erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ...’ın velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, davacı kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 7.000,00 TL maddî, 6.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı tarafın kusurlu davranışları neticesinde bittiğini, müvekkilinin evliliğin devamı için elinden geleni yaptığını ancak davalının defalarca evi terk ettiğini buna rağmen mahkemece müvekkiline kusur atfedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile müvekkili ve ortak çocuk yönünden belirlenen nafaka yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, somut olayda davalı kadının az da olsa evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan kusuru ispatlanamadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde kabulü ile tarafların boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olsa da, taraflarca buna yönelik istinaf başvurusu bulunmadığından, kaldırma nedeni yapılmadığı hataya işaret edilmekle yetinildiği, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarlarının az olduğu, kadının bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası, 10.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminatın davacıdan alınıp davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun tümden, davalı kadın vekilinin ise sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin davalı tarafın kusurlu davranışları neticesinde bittiğini, müvekkilinin evliliğin devamı için elinden geleni yaptığını ancak davalının defalarca evi terk ettiğini buna rağmen mahkemece müvekkiline kusur atfedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararı kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.