Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6734 E. 2024/4838 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/350 E., 2023/567 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2014/297 E., 2020/404 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA:

1.Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin müvekkiline hakaret ettiğini, sadakatsiz ve rencide edici eylemlerde bulunduğunu, müvekkiline ve çocuklara psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, kişisel ihtiyaçları karşılamadığını ve müvekkiline "defol git" dediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velayetin müvekkiline tevdiine, ÜFE oranında artırılmak kaydıyla aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak; aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarına ilişkin 10.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.

2. Davacı- karşı davalı kadın vekili 26.12.2018 tarihli duruşmada ziynet alacağı talebinden feragat etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının çocuklara şiddet uyguladığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, soğuk davrandığını, 4-5 defa baba evine gittiğini, müvekkiline "inşallah geberirsin senden nefret ediyorum" dediğini, müvekkili ameliyat olduğunda ve hasta olduğunda ilgilenmediğini, müvekkilini aldattığını belirterek tarafların elilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin müvekkiline tevdiine, 30.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilerek müvekkilinin maddîbirikimleri ile ziynet eşyalarının iadesini talep etmiştir.

2Davalı- karşı davacı erkek vekili 26.12.2018 tarihli duruşmada ziynet alacağı ve maddî birikim talebinden feragat etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine fiziksel şiddet ve ağza alınmayacak hakaret fiilleri nedeni ile, kadının ise çocuğa fiziksel şiddet eylemleri nedeni ile kusurlu olduğu, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, boşanma ile yoksul duruma düşecek kadın yararına aylık 400,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakanın ÜFE oranında artırılmasına, kusur durumu itibariyle davalı - karşı davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata, annenin ortak çocuğa fiziksel şiddet uyguladığının anlaşılması ve babanın velâyete engel durumu bulunmaması nedeni ile velâyetin babaya tevdiine, anne ile kişisel ilişki tesisine, karşı davacı erkeğin maddi birikim ve ziynet alacağı talebinin feragat nedeniyle reddine, asıl davacı kadının ziynet alacağı talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; babanın imam nikahlı başkası ile evlendiğini, bu hususun zapta dahi geçmediğini, ceza dosyalarının incelenmesi gerektiğini, çocuklarla babanın kişisel ilişkisinin tamamen kesilmesi gerektiğini belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, velâyet, kişisel ilişki, tazminat ve nafaka miktarları yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme yapıldığını, mesaj içeriklerinin istenmediğini, kadının sadakatsiz olduğu hususunun dikkate alınmadığını belirterek kadının davasının kabulü, buna bağlı vekâlet ücreti ve yargılama gideri, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve müvekkili lehine iştirak nafakası takdir edilmesi gerektiği yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiş, 25.04.2022 tarihli ek beyan dilekçesinde kadının başkası ile nişanlandığını belirterek buna ilişkin fotoğraflar sunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma kararının kesinleştiği ancak; erkeğin 03.01.2014 tarihinde eşine eve dön ihtarı gönderdiği, erkeğin ihtar öncesi kusurları affetmiş sayılacağı gibi kadına yüklenen çocuğa şiddet iddiasına konu ceza dosyasının erkeğin karşı dava tarihinden sonra gerçekleştiği, ayrıca 4 yaşındaki çocuğun yönlendirilmeye açık beyanı karşısında verilen HAGB kararının da istinaf edilmeksizin kesinleştiği dikkate alınarak kadının çocuklara fiziksel şiddet uyguladığının kesin delillerle kabulünün mümkün bulunmadığı, kadının kusurunun ispatlanmadığı, erkeğin kusurlarının sabit olduğu, tazminat ve nafakaların miktarının az olduğu, sosyal inceleme raporu, baba hakkında 2017 tarihinde alınan ve yaşadığı paranoid durumun velâyet görevine engel olduğuna dair rapor ve çocukların yaşı dikkate alınarak velayetin babaya verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle kadının kusur belirlemesine, maddî ve manevî tazminat, tedbir, iştirak, ve yoksulluk nafakaları ile velayete yönelik istinaf isteminin kabulüne, yeniden hüküm tesisine, infazda tereddüt olmaması için hükmün bütünüyle ortadan kaldırılmasına, kadının boşanma davasının kabulü ile erkeğin karşı davasının reddine, velayetin anneye tevdiine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 175,00 TL tedbir nafakasının 14.07.2020 tarihi itibariyle 750,00 TL'ye çıkarılmasına, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, nafakaların başlangıçtan birer yıl arayla ÜFE oranında artırılmasına, ziynet alacağının feragat nedeniyle reddine, erkeğin iştirak nafakası ve tazminat taleplerinin, kadının ziynet alacağı ve maddî birikim nedeniyle maddî tazminat talebinin reddine, kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; eve dön ihtarı ile annenin çocuklara olan şiddetini affetmelerinin mümkün olmadığını, annenin dini nikahlı biriyle yaşadığını belirterek kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile velâyet yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur tespiti, tazminatlar ve nafakalar ile velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.