"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/202 E., 2023/682 K.
DAVA TARİHİ : 04.03.2014
KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen velâyet görevinin kötüye kullanılması sebebiyle tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Dairece İlk Derece Mahkemesince Dairenin 14.02.2022 tarihli bozma kararına uyulmasına rağmen, davanın esastan reddine ilişkin hükmün bozmanın kapsamı dışında kalıp kesinleştiği gözetilmeksizin, davanın usulden reddine şeklinde yeni bir karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin oğlu Ali Murat'ın vefat ettiğini, geriye mirasçısı olarak eşi Fatma ve oğlu Arslan'ın kaldığını, Fatma'nın ölen eşinden kalan gayrımenkulleri ve paraları sorumsuzca harcadığını, davacıların torunlarının geleceğini düşünmediğini, çocuğun mallarını yönetmekte yeterli ve gerekli özeni göstermediğini ve beş adet taşınmazı diğer davalı ...'e sattığını iddia ederek dava dilekçesinde belirtilen beş adet taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile tekrar çocuk ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili ve davalı ... cevap dilekçelerinde davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin 09.02.2017 tarihli ve 2014/182 Esas, 2017/163 Karar sayılı kararıyla davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine ve davalı ... yararına 1.980,00 TL ve davalı ... yararına 1.980,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin birinci kararına karşı davacıların vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince verilen 18.04.2018 tarihli ve 2017/1177 Esas, 2018/545 Karar sayılı karar ile, küçük Arslan ile davalı anne Fatma arasında menfaat çatışması bulunduğundan küçüğe 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 462 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kayyum atanması, kayyumun davaya katılmasına imkân hazırlanması, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik hasımla hüküm tesisinin doğru olmadığı gerekçesiyle, kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesinin İkinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 29.12.2020 tarihli ve 2018/876 Esas, 2020/1316 Karar sayılı kararı ile; bekletici mesele yapılan Konya 4. Aile Mahkemesi'nin 2018/562 Esas, 2018/1994 Karar sayılı dosyasında davalı ...'nın çocuğa babasından miras kalan para ve taşınmazları korumak için bir kısmını satış yolu ile elden çıkarmasının annenin çocuk malları hususunda yeterince özen göstermediği sonucuna varılamayacağına karar verildiği ve kararın kesinleşmiş olduğu, kesinleşmiş mahkeme kararı göz önüne alındığında davalı ...'nın çocuğa miras kalan dava konusu taşınmazları yönetmekte yeterli özen ve sorumluluğu göstermediğinin kabulünün mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş ve davalı ... yararına 30.500,00 TL ve davalı ... yararına 30.500,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalılara verilmesine hükmedilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Ara Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 24.03.2021 tarihli ve 2018/876 Esas sayılı ara kararı ile; davalılardan Metin vekilinin 15.03.2021 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin ek karar verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ikinci kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve ara kararına karşı davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.09.2021 tarihli ve 2021/623 Esas, 2021/1461 Karar sayılı kararıyla, kararların usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili davanın reddi ve vekâlet ücreti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 14.02.2022 tarihli kararı ile; hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince davalılar yararına tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir davalı lehine ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle; vekâlet ücreti yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 12.05.2022 tarihli ve 2022/420 Esas, 2022/736 Karar sayılı kararı ile; bozma kararına uyulmasına karar verilerek davacıların taraf ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine ve 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiş ve karara karşı davacılar vekili tarafından davanın reddi yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Dairenin 10.11.2022 tarihli kararı ile; Dairenin 14.02.2022 tarihli kararı ile hükmün sadece vekâlet ücreti yönünden bozulmasına karar verildiği ve davanın reddine dair hükmün ise onandığı, hükmün bozma kapsamı dışında kalarak onanmasına karar verilen bölümlerinin kesinleştiği, mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda kesinleşen kısımlar hakkında yeniden hüküm kurulamayacağı, mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen davanın esastan reddine ilişkin hükmün bozmanın kapsamı dışında kalıp kesinleştiği halde davanın usulden reddine şeklinde yeni bir karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 30.03.2023 tarihli ve 2023/202 Esas, 2023/682 Karar sayılı kararı ile; bozma kararına uyulmasına karar verilerek davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davalılar yararına nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... yararına hükmedilen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu ve özellikle bozma öncesi İlk Derece Mahkemesince verilen 12.05.2022 tarihli kararda davalılar lehine maktu vekâlet ücreti verildiği ve bu karara karşı davalılar vekilince temyiz yoluna başvurulmadığı, bozma sonrası verilen kararda usuli kazanılmış hakka uygun karar verilmiş olduğunun anlaşılmasına göre, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.