"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1330 E., 2023/1329 K.
KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/130 E., 2022/482 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat yönünden bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda;bozmaya uyularak kadın yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı - davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin, evin elektrik, doğalgaz faturalarını, çocukların eğitim ve giyim masraflarını ödemediğini, aldattığını, müstehcen sitelerde eskort kadın aramaları yaptığını, arkadaşlık sitelerine takıldığını, son zamanlarda temizliğine de dikkat etmediğini, ortak çocukları önemsemediğini ve onlara karşı ilgisiz olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi gereğince boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 2.500.00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı - davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ... kadının iddialarının mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, dava dilekçesindeki iddia ve ithamları kabul etmediklerini, davacı - davalı kadının erkeğe yönelik sen adam mısın diyerek onu küçümsediğini, onurunu ve gururunu kırdığını, saygısız davrandığını erkeği evden kovduğunu iddia ederek 4721 sayılı Kanun 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkek yararına 500.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve tava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.06.2022 tarih ve 2021/130 Esas, 2022/482 Karar sayılı kararı ile; taraflar arasındaki evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılmış olup, evlilik birliğinin devamında korunmaya değer bir menfaat kalmadığı, meydana gelen geçimsizlikte davacı - davalı kadının eşini küçümseyerek konuştuğu, eşinin kök ailesine karşı mesafeli davrandığı, onlarla özel günler haricinde görüşmediği davalı-davacı erkeğin ise evinin faturalarını ödemeyip, elektrik ve doğal gazının kesilmesine sebep olduğu, evlilik birlikteliği içerisinde sorumsuz davranışlarda bulunarak, eşine karşı güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davrandığı bu haliyle davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğu; sosyal inceleme raporu, çocuğun yaş durumu dikkate alınarak ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin gerektiği; ortak çocukların velâyeti kendisine verilmeyen eş çocukların bakım ve eğitim masraflarına katılmak zorunda olduğu; kadının boşanmakla mevcut ve beklenen menfaatlerinin zedeleneceği, kişilik haklarına saldırı oluştuğu, bu kusurların aynı zamanda kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, belirtilerek ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 600,00 TL iştirak nafakasına, belirtilerek kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, davalı-davacı erkeğin ise maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı- davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, yüklenen kusurların dayanılmayan vakıalar olduğunu, kabul edilen erkeğin davası, lehine hükmedilen tazminatların miktarının çok düşük olması, çocuklar için hükmedilen nafaka miktarları ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı - davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakaları, kararın gerekçesinin hatalı olduğu ve fer'î taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.10.2022. tarih ve 2022/1859 Esas, 2022/1842 Karar sayılı kararı ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk yararına iştirak nafakası takdirinin doğru olduğu ancak boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı da dikkate alındığında miktarlarının az olduğu gerekçesiyle davacı davalı kadının iştirak nafakalarının miktarına ve tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerini kaldırarak ortak çocuklardan her biri için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tüm, kadının diğer itirazlarına yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı- davalı kadın vekili kusur belirlemesi, erkeğin davasının kabulü ve aleyhlerine hükmedilen vekâlet ücreti ile tazminat miktarlarının, ihtiyaçları dikkate alındığında nafaka miktarlarının az olduğu yönünden; davalı- davacı erkek kusur belirlemesinin hatalı olduğu, tazminat koşullarının oluşmadığı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 07.03.2023 tarih ve 2022/10464 Esas, 2023/859 Karar sayılı ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, ... kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesi ile hükmün bozulmasına, erkeğin tüm, kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu böllümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına göre kadın yararına daha uygun miktarlarda tazminata karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı- davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, belirlenen nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın nafaka ve tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı -davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; bozma sonrası yargılama olmuş olsa da kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, nafaka ve tazminat miktarların yüksek olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma sonrası belirlenen tazminat miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı- davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat bozma ilamında belirtilen ilkelere ve bozmanın amacına uygun olmayıp azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmolunan maddî tazminat miktarları davalı- davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı- davacı erkek vekilinin tüm, davacı- davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatıran ...'ye iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.