Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6750 E. 2024/1933 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesine ilişkin hükümler bulunmasına rağmen, davacı kadının taşınmaz üzerindeki katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteminin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Anlaşmalı boşanma protokolünde tarafların mal rejiminden kaynaklanan tüm haklarından karşılıklı olarak feragat ettikleri hükmünün yer alması, protokolün mahkemece onaylanıp kesinleşmesi ve bu hususun mahkeme içi ikrar niteliğinde kesin delil oluşturması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/547 E., 2023/1187 K.

DAVA TARİHİ : 04.10.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Terme 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/283 E., 2022/287 K.

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2021 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, taraflarca düzenlenen ve imzalanan protokol hükümlerinde dava konusu taşınmazın yazılı olmadığını ve anlaşma dışı bırakıldığını, dava konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde 22.06.2011 tarihinde satın alındığını, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde davacı kadının katılma alacağı ve değer artış payı alacağı hakkı olduğunu, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, davacı kadının, dava konusu taşınmazda bulunan haklarından feragat etmediğini iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL katılma alacağı ve değer artış payı alacağının yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını ve taraflar arasında yapılan protokol uyarınca mal rejiminden doğan haklarını tasfiye ettiklerini, birbirlerinden herhangi bir alacak talebinde bulunmayacaklarını beyan ettiklerini, taraflar arasında yapılan protokolün mahkemece onaylandığını ve kararın bu hali ile kesinleştiğini, anlaşmalı boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında da tarafların bu hususta beyanda bulundukları mahkeme içi ikrarın kesin delil niteliğinde olduğunu, davanın kötü niyetle açıldığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı kadın tarafından dava konusu taşınmaz üzerinde katılma alacağı ve değer artış payı alacağı hakkı bulunduğu iddia edilerek işbu dava açılmışsa da tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, taraflar arasında yapılan 04.02.2021 havale tarihli protokolün dördüncü maddesinin incelenmesinde; "...tarafların ...mal rejimi tasfiyesi, katkı payı, değer artış payı ve sair adlar altında herhangi bir talepte bulunmayacaklarını kabul etmektedir..." şeklinde düzenlemenin bulunduğu, protokolün taraflarca imzalandığı ve protokol altındaki imzalarını inkar etmedikleri, yapılan yargılama neticesinde taraflar arasında yapılan bu protokolün aynen onaylanmasına karar verildiği ve ilgili kararın tarafların istinaf hakkından feragat etmeleri sebebiyle 05.02.2021 tarihinde kesinleştiği, protokolün mahkeme içi ikrar niteliği taşıdığı, kesin delil olduğu, aksinin ileri sürülmesinin ise dürüstlük kuralına aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, her ne kadar taraflar anlaşmalı olarak boşanmış olsalar da dava konusu taşınmazın taraflar arasında düzenlenen protokol hükümlerinde yer almadığı, dava konusu taşınmaza dair herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı, kadının protokol içeriğini görmediği ve hata ettiği, dava konusu taşınmaz üzerinde alacak hakkı bulunduğu ve davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, katılma alacağı ve değer artış payı alacağı istemine yöneliktir. Uyuşmazlık, Terme 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2021/16 E., 2021/20 K. sayılı ilamında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme yapılıp yapılmadığı, protokolün geçerli olup olmadığı, iradenin sakatlanıp sakatlanmadığı, mahkeme içi ikrar, dürüstlük kuralı, hakkın kötüye kullanılması noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci maddesi, 166 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası, 179 uncu maddesi, 202 inci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 inci maddesi, 225 inci maddesi, 227 inci maddesi,; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 29 uncu maddesi, 188 inci maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesi, 370 inci maddesi, 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 30 uncu ve devam maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.