Logo

2. Hukuk Dairesi2023/674 E. 2024/2837 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında, davacının ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alındığı ve iade edilmediği iddiasını ispatlayıp ispatlayamadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının tanık beyanları ile iddiasını ispatlayamadığı, davalı erkeğin ise ziynet eşyalarının davacı kadının babasının kasasında olduğu yönündeki savunmasının tanık beyanı ile doğrulandığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3339 E., 2022/3561 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/161 E., 2022/635 K.

Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; kadına ait çeyiz ziynet eşyalarının erkeğin araba alması ve diğer borçları için elinden alınarak harcandığını, hatta davalı erkek adına kayıtlı aracını tanıdığı bir kişiye satış olarak göstermişse de; esasen aracını satmadığını kadından kaçırdırdığını, kadına ait olan "300 adet çeyrek altın, 5 adet yarım altın, 15 adet üçlü burma bilezik ( yaklaşık 20'şer gramlık ), 1 adet bombeli altın bilezik ( 30 - 35 gram ), 2 çift taşlı yüzük, 1 adet alyans, 1 adet tek taş yüzük, 1 adet kalın altın zincir, 2 adet ince altın zincir ( taşlı kolyeleri olan ) 4 adet altın künye, 2 adet kalın burmalı altın künye, 2 adet orta kalın altın künye, takı olarak takılan paralar, 4 adet burmalı bileziğin aynen iade edilmesine, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde en son bilirkişi raporunun verildiği tarihten itibaren şimdilik 50.000,00 TL'sinin avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; kadının düğün esnasında edindikleri altınlar dahil tüm ziynet eşyalarını alarak düğünden sonra babasının evinde bulunan çelik kasaya koyduğunu, bu altınları ve diğer ziynet eşyalarını ısrarla getirmesini söylediği halde hiçbir şekilde ortak konuta getirmediğini, gittikleri düğünlerde bile takmadığını, babası ...'ın İstasyon Caddesi üzerinde yer alan eski binanın yıkılıp yerine yeni işyeri inşaat yapıldığı zaman bütün çocuklarını çağırarak nakdi yardım talebinde bulunduğunu, bu talebin üzerine davacının, babası için altınları bozdurarak kendilerinin paralarından 20.000,00 TL para verdiğini ve verdiğini de kendisine söylediğini, vermesinin sebebinin yeniden yapılan dükkana hissedar olduklarını söylediğini, abisinin eşi ve amcasının gelininden borç alarak aracı satın aldığını, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların resmi olarak henüz boşanmadıkları, davacı kadın dava dilekçesinde ziynetlerin eşi tarafından kendisinden alınarak bozdurulduğu, bir kısmı ile araba alındığı, bir kısmı ile borçların ödendiği beyanı karşısında, iddiasının ispatı için dinlenen tanık anlatımlarının davacı kadın iddiaları ile tutarsızlık gösterdiği, tanıkların düğünde takılan altınların hiç bozdurulmadığını beyan ettiği, tanık olarak 2 kez dinlenen ....'nin mahkeme huzurunda alınan iki beyanının birbiri ile tutarlı olmadığı, ilk beyanında özetle altınların bozdurulmasının söz konusu olmadığını, kardeşinin yaşanan olaylara kadar altınları taktığını, ikinci beyanında ise taraflarca alınan ilk arabanın kız kardeşi tarafından bekarken biriktirilen altınların bozdurulması neticesinde alındığını, ikinci araba alınırken kredi kullanıldığını, kardeşinin altınları hiç kullanmadığını beyan ettiği, davalı tanığı ....'nin ise davalı savunması ile uyumlu olarak düğünde takılan altınların davacının babasının kasasında muhafaza edildiğini taraflardan duyduğunu beyan etmiş olduğu tüm bu anlatılanlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacı kadın tarafın dinletmiş olduğu tanık anlatımlarının davacı kadının iddiası ile tutarlılık oluşturmadığı, davalı erkeğin altınların davacı kadının babasının kasasında saklandığına ilişkin savunmasının tanık .... anlatımı ile doğrulandığı, ispat yükü üzerinde olan davacının ziynet eşyaların eşi tarafından alındığını ve kendisine geri verilmediğini her türlü şüpheden uzak delillerle ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde ;davanın reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan ziynet alacağı davasında, davacının ziynetlere yönelik iddiasını ispatlayıp ispatlayamadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 220 nci, 222 nci, 226 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 190 ıncı maddesi, 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın veikilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.