Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6756 E. 2024/5892 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur durumlarının belirlenmesi ve erkeğin boşanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve tanık beyanları değerlendirilerek, kadının ev işleriyle ilgilenmemesinin kusurlu davranış olarak kabul edilmesi ve erkeğin fiziksel şiddet uygulamasının ağır kusur olarak nitelendirilmesiyle birlikte, her iki tarafın da kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının kabulüne ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/831 E., 2023/1452 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: İskilip Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/177 E., 2022/327 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan davanın kabulüne, davalı-davacı erkek vekili tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin başından bu yana davalının müvekkile fiziksel şiddet uyguladığını, fiziksel şiddet müvekkil hamileyken de devam ettiğini, fiziksel şiddet müvekille beraber ortak çocuğa da uyguladığını, davalının davacının ailesi ile görüşmelerini kısıtladığını, buz dolabının boş olduğunu, davacının çalışmak zorunda olmadığını evin iaşesi ile davalının ilgilenmesi gerektiğini,davalının davacının hastalıkları ile ilgilenmediğini kiloları ile dalga geçtiğini, davalının davacının kıyafetlerini yırtarak zorla cinsel ilişkiye girmeye çalıştığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine dava tarihinden itibaren 400,00 TL tedbir nafakası verilmesine, nafakanın boşanma hükmünün kesinleşmesiyle beraber yoksulluk nafakası olarak devamına, ortak çocuk ...’in velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk lehine aylık 400,00 TL tedbir-iştirak nafakası, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. (Ziynet ve çeyiz eşya alacağı talep edilmiş olup tefrik kararı verilmiştir.)

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davacının eşinin güvenin sarsacak şekilde üçüncü kişilerle mesajlaştığını, sadakatsiz davranışlar sergilediğini, davacı evi terk edip ailesinin yanına gittiğinde çocuğunu görmeye geldiğini ve çocuğunun yüzünde tokat izini gördüğünü, evlilik hayatı boyunca psikolojik sıkıntılar yaşadığını 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, erkeğin, eşine fiziksel şiddet uyguladığı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-davalı kadın vekili tarafından açılan asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminat, aylık 600,00 TL tedbir nafakası ile aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk ... 'nın velâyetinin takdiren davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık 600,00 TL tedbir ve aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, erkeğin karşı davasının reddine; 13.04.2023 tarihli ek karar ile hükmün tamamlanması ile karşı dava yönünden kadın lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, kusur tespitinin hatalı olduğunu belirterek hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenecek kusur bulunmadığından erkeğin davasının reddine karar verilmiş ise de dosya kapsamı ve dinlenen tanık beyanlarına göre kadının ev işleri ile ilgilenmediği anlaşılmakla bu kusurlu davranışın kadına yüklenmesi gerektiği, bu durumda boşanmanın meydana gelmesindeki olaylarda eşine fiziksel şiddet uygulayan erkeğin ağır, ev işleri ile ilgilenmeyen kadının hafif kusurlu olduğunun anlaşıldığı, hükmün kusura ilişkin gerekçesinin bu şekilde düzeltilmesi, erkeğin de boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği ve vekâlet ücreti davanın kabul veya reddine göre hüküm altına alınabileceğinden, 13.04.2023 tarihli hükmün tamamlanması kararında karşı davanın reddi yönünden davacı-davalı kadın lehine hükmedilen vekâlet ücretinin hükümsüz kaldığı gerekçesi ile 13.04.2023 tarihli hükmün tamamlanması kararının kaldırılmasına ve İlk Derece mahkemesinin asıl kararının karşı davaya yönelik hükümlerinin kaldırılarak kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkeğin maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, erkek yararına kabul edilen dava yönünden vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine, erkeğin sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmada kusurlu olan tarafın davalı olmasına rağmen kadına kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu belirterek kusur belirlemesi ve erkeğin davasının kabulü yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacı-davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.