Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6755 E. 2024/3350 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların dava açıldıktan sonra bir süre birlikte yaşamaları nedeniyle, boşanmaya sebep olan olayların affedildiği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların dava açıldıktan sonra birlikte yaşamaları sırasında kadına bıçak çekilmesi gibi bir olayın meydana gelmesi ve bunun ceza soruşturmasına konu edilmesi nedeniyle, birlikte yaşamanın af niteliğinde olmadığı, bu nedenle tarafların iddia ve savunmaları ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek boşanma davasının esasının yeniden incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1208 E., 2023/1681 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/454 E., 2023/27 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, davacı kadının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 15 yıldır evli olduklarını, bu evlilikten ortak iki çocuklarının olduğunu, davalı ile aralarında anlaşmazlıklar olduğunu, evliliğin her ikisi açısından bittiğini belirterek sunmuş oldukları protokole göre boşanmalarına karar verilmesini talep ettiği, davalının anlaşmalı boşanmayı kabul etmemesi üzerine davacının 23.11.2021 tarihli dilekçesi ile davalının ilgisiz olduğunu, çalışmasını engellediğini, sorumluluklarını yerine getirmediğini, sadakatsiz ve haysiyetsiz bir yaşam sürdüğünü, kendisini yalnızlığa ittiğini, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 161 inci, 162 nci, 163 ücü ve 166 ncı maddeleri uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, kendisi için aylık 1.000,00 TL tedbir karar ile birlikte yoksulluk nafakasına, çocuklar için ayrı ayrı 750,00 TL olmak üzere toplam da 1.500,00 TL olmak üzere tedbir nafakası hüküm ile birlikte iştirak nafakasına hükmedilmesine, 100.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalıya 29.11.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir ,davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının anlaşmalı boşanma davası açtığı, davalının boşanmaktan vazgeçtiği, bu nedenle davanın çekişmeli boşanma davasına döndüğü, davacı kadının ayrıntılı dava dilekçesini dosyaya sunduğu, davalının davanın reddini talep ettiği, davacının bir tanığının dinlendiği, tanık beyanına göre tarafların arasında geçimsizlik olduğu, tarafların birbirlerine hakaret ettikleri, davalının başka bir kadın ile telefonla görüştüğü, bu kişiye çıplak video ve aşk mesajları gönderdiği, davacının ve tanığın bu mesajları ve videoyu gördüğü, tarafların barışmak için bir hafta birarada yaşadıkları, bu süreçte davalının, davacıya bıçak çektiği, bu konuda dava açıldığını belirttiği, dosya kapsamına buna ilişkin soruşturma dosyası ile ceza dosyasının bir örneğinin alındığı, tanığın beyan ettiği olayın ceza soruşturma dosyası ile uyumlu olduğu, açılan davanın tarihinin 24.09.2021 tarihi olduğu, ceza dosyasındaki suç tarihinin 11.10.2021 tarihi olduğu, davacı tanık beyanına göre tarafların bu olaydan hemen önce bir araya geldiği, barışmak için bir hafta kadar birlikte yaşadıkları, birlikte yaşama sürecinden sonra bu olayın olduğu, buna göre tarafların boşanma davası açıldıktan sonra

biraraya gelip birlikte yaşadıklarının sabit olduğu, davacı tanığının da tarafların barışmak için bir arada yaşadıklarını beyan ettiği, bu kapsamda tarafların boşanma davası açıldıktan sonra bir araya gelip aynı evde yaşamalarının davacının, davalıyı affettiği veya en azından davalının davranışlarını hoşgörü ile karşıladığı şeklinde kabul edilmesi gerektiği, bu nedenle tanık tarafından beyan edilen af öncesi olan olayların boşanmada dikkate alınamayacağı, dava sonrası olan olayların bu dosya için dikkate alınamayacağı, bu kapsamda davacının davasını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine çocukların tedbiren velâyetlerinin davalı babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına, davacı lehine aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davacı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; hükmü tamamı bakımında istinaf ettiğini, Mahkemenin af değerlendirmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın temyiz başvurusunda özetle hükmü tamamı bakımında temyiz ettiğini, Mahkemenin af değerlendirmesinin hatalı olduğunu ileri sürüp kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, af olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Mahkemece boşanma sebebi olarak ileri sürülen vakıaların tarafların barışmak için dava açıldıktan sonra bir hafta bir arada yaşamaları sebebi ile af veya hoşgörü ile karşılandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden tarafların dava açıldıktan sonra bir hafta aynı evde yaşadıkları görülmüş ise de bu süreçte erkeğin kadına bıçak çekmesi olayının meydana geldiği ve ceza soruşturmasına konu edildiği, bu hali ile tarafların bir arada yaşamaya başlamasının barışma girişimi niteliğinde olduğu, af niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların iddia ve savunmaları ile dayanılan delillere göre yargılama yapılarak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca boşanma davasının esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Yukarıdaki paragrafta belirtildiği üzere İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,

Peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,09.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.