Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6765 E. 2024/6039 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmanın ferileri olan kusur durumu, velayet, iştirak nafakası ve tazminatların belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve manevi tazminata hükmedilmesini gerektirecek kusurlu davranışlarda bulunduğu, çocuk için belirlenen iştirak nafakası miktarının uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1046 E., 2023/1653 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/561 E., 2023/12 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2008 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden ortak bir çocuklarının bulunduğunu, müvekkili ve davalının evliliklerinin ilk günlerinden beri aralarında yaş farkı, ailelerin kültür ve yaşam tarzlarının farklılığı, ve davalının hakaret tarzı sözleri nedeniyle tartışma ve kavgalarla birlikteliklerine devam ettirdiklerini evine çok bağlı bir kişilik yapısındaki müvekkilinin her zaman eşinin istedikleri doğrultusunda hareket ettiğini daima olumlu ve ılımlı tavır sergilediğini, fakat son zamanlarda davalı ve müvekkili arasında geçimsizliklerin tarafların hayatlarını çekilmez hale getirdiğini, davalının her şeyden önce müvekkiline duygusal şiddet uyguladığını, sürekli hakaret ettiğini, sürekli psikolojik ve duygusal olarak telafisi imkansız zararlar verdiğini 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk için 1.500,00 TL tedbir nafakası- iştirak nafakası, 150.000,00 TL manevî tazminat ile 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, davacının en küçük bir tartışma ve bahaneyle davalıyı ve ailesini defalarca küçümseyerek aşağıladığını, hakaret ettiğini, 2019 yılında 2 defa basit bir sözlü tartışmada mutfak bıçağını alıp seni öldürürüm diyerek davalının üzerine yürüdüğünü, gerek annesinin yanında gerekse ortak çocuğun yanında davalıya hitaben senin gibi şerefsizi baba yaptım, senden baba mı olur aşağılık karaktersiz sen adam mısın gibi sözlerle davalıya hakaret ettiğini, davacının son yıllarda artan alkol kullanma alışkanlığı olduğunu, evde çocuğun yanında arkadaşları ile birlikte alkol ve sigara kullanmaktan çekinmediğini , davacının asabi bir insan olup öfke kontrolü olmadığını belirterek açılan davanın reddine, kabul edilmesi halinde ise ortak çocuğun velâyetinin davalı babasına verilmesine, davacı annesine bırakılması durumunda ise ortak velâyete karar verilmesine, davalı lehine 100.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminat hükmedilmesine,yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk derece mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla,davacı kadının davalı erkeğin ailesiyle görüşmek istemediği, Samsun 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2022/594 Esas ve 2022/915 Karar sayılı dosyasından anlaşılacağı üzere, davalı erkeğin 22.07.2021 tarihinde davacı kadına vurarak ve kapıyı ittirerek basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaraladığı sabit görülerek adli para cezası ile cezalandırılmasına ve netice olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın 18.11.2022 tarihinde kesinleştiği, olayların akışı karşısında eşine fiziksel şiddet uygulayan davalının ağır kusurlu olduğu, boşanma isteğini dile getiren ve eşinin ailesi ile görüşmek istemeyen davacının boşanmaya yol açan olaylarda az da olsa kusurlu olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına 1000,00 TL iştirak nafakası ve kadın lehine 75.000,00 TL maddî tazminat ile 75.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı kocanın istinaf isteminin esastan reddi gerektiği, davacı kadının ortak çocuk için iştirak nafakasına yönelik isteminin kısmen kabulü ile, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, ortak çocuk yararına daha uygun miktarda iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiğinden boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.500,00 TL iştirak nafakasının davalı kocadan alınarak çocuk yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, söz konusu nafaka miktarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.