Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6769 E. 2024/6037 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranı, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve uygulanması gereken maddi hukuk kuralları çerçevesinde, tarafların kusur oranları ile nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1134 E., 2023/1749 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Fatsa Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/120 E., 2023/77 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşin sorumluluklarının yerine getiremediğini, davalının müvekkiline karşı şiddet uyguladığını, aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, hakaretler ettiğini, şuanda ayrı yaşadıklarını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin davacı anneye verilmesine, yoksulluk nafakasına dönüşmesi kaydıyla müvekkil için aylık 2.000,00TL tedbir nafakasına, aylık 1.000,00’er TL iştirak nafakasına, 500.000,00 TL. maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, davacı kadın tarafından şiddete maruz kaldığını, buna ilişkin ceza mahkemelerinde davalarının olduğunu, davacı eşinin özürlü çocuğu ile ilgilenmediğini, en son iki yıl önce müşterek evi terk ettiğini, yanına bütün çeyizleri ve altınları da alarak iki yıldan bu yana kendisini ve sakat olan çocuklarını yalnız bırakarak evi terk ettiğini, davanın reddine karar verilmesini, öncelikle tanık bildirme hakkının saklı kalmasını, tedbiren ortak çocukların velâyetinin kendisine verilmesini, mahkemenin vermiş olduğu nafakanın kaldırılmasını, davada ağır ve tam kusurlu olan davacının taleplerinin reddine, yasal şartlar oluştuğunda davalının uğradığı ve uğrayacağı zarar kalemleri dikkate alınarak her bir kalemde fazlaya ilişkin yasal hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100.000,00 TL maddî tazminat ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı kocanın, eşine hakaret ettiği, çalışmadığı, eşini darp ettiği, eşine karşı ilgisiz davrandığı; davalı kadının ise, eşine hakaret ettiği, darp ettiği, tehdit ettiği kusurlarının sabit olduğu,eşit kusurlu olduğu 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin davalı babaya verilmesine, velâyeti babada bırakılan reşit olmayan müşterek küçükler ile davacı anne arasında kişisel ilişki tesisine, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine,davacı için daha önce hükmolunan her ay 300,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin hükmün kesinleşmesine kadar devamına, hüküm kesinleşince 700,00 TL daha artrırılarak, aylık 1000,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile tazminat istemlerinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği,mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "davalı koca, eşine hakaret ettiği, çalışmadığı, eşini darp ettiği, eşine karşı ilgisiz davrandığı; davalı kadın ise, eşine hakaret ettiği, darp ettiği, tehdit ettiği kusurlarının sabit olduğu ve tarafların eşit kusurlu olduğuna karar verilmiş ise de;taraflara yüklenen mevcut kusurlar itibariyle kocanın ağır kusurlu, kadının ise hafif kusurlu olduğunun kabulü gerektiği,taraflara yüklenen kusurlar ve kusur dağılımı yönünden hükmün kusura ilişkin gerekçesinin "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, kocanın ağır kusurlu olduğu, kadının ise hafif kusurlu olduğu" şeklinde düzeltilmesi gerektiği, davacı kadının SGK hizmet dökümünün incelenmesinde düzenli olarak çalıştığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, aylık sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, kadın yönünden boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığının anlaşıldığı, kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmesi gerektiği,kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğinden 50.000,00 TL maddî tazminat,50.000,00 TL manevî tazminata, kocanın maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine, 300,00 TL tedbir nafakasının davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile tazminatların miktarı ve yoksulluğun reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.