Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6770 E. 2024/6036 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirleme, nafaka, tazminat ve vekâlet ücretine hükmedilmesi hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı erkeğin temyiz itirazlarının kararın bozulması için yeterli olmadığı değerlendirilerek temyiz edilen karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/802 E., 2023/1328 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Samsun 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/587 E., 2022/1049 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşin sorumluluklarının yerine getiremediğini, davalının müvekkiline karşı şiddet uyguladığını, aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, hakaretler ettiğini, şuanda ayrı yaşadıklarını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, yoksulluk nafakasına dönüşmesi kaydıyla müvekkil için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata, müvekkiline ait ziynet eşyalarının aynen iadesine bunun mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedeli olarak 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davacı eşten alınarak, müvekkiline ödenmesinin, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin karşı tarafa karar verilmesini talep ve dava etmiştir. (Ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.)

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, davacı kadın tarafından şiddete maruz kaldığını, davacı tarafın iddialarında psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı hususunun gerçeği yansıtmadığının, nafaka, maddî-manevî tazminat taleplerinin ise hakkaniyete aykırı olduğunun, evlilik birliğinin bitmesindeki kusurun davacı tarafa ait olduğu gerekçesiyle kabul etmediklerinin, bu nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla,davalı kocanın evin ihtiyaçlarını, market ihtiyaçlarını karşılamadığı, evine bakmadığı, davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı, davalı erkeğin davacı kadına "sen kimsin, sen bilmezsin" şeklinde konuştuğu, davalı erkeğin davacı kadına karşı "Böyle yapmak zorunda benim dediğim gibi olacak" şekilde sözler söylediği, tarafların tartışma esnasında birbirlerine vurdukları, davalı erkeğin davacı kadının boynuna saldırdığı, davacı kadının ise davalı erkek hakkında "oruspu ... çocuğu" dediği, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, bu hale göre meydana gelen geçimsizlikte erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Bedirhan'ın velayetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın için hükmedilen aylık 250,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar aynen devamına, boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktarda nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, Bedirhan için hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar aynen devamına, boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktarda nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, 20.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile lehine takdir edilen nafaka ve tazminatların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı kadının, çalıştığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, aylık sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, bu hususun SGK kayıtları ile de sabit olduğu, kadın yönünden boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığının anlaşıldığı, kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerektiği, ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, kadının iştirak nafakasına, erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile ilgili hükümlerin kaldırılarak aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalı erkekten alınarak çocuk yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar ile reddedilen bölümler yönünden lehine hükmedilmeyen vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ile boşanmanın fer'îsi olan taleplerin kabulü veya reddi halinde ayrıca vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.