Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6774 E. 2024/6035 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylar, kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1137 E., 2023/1740 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Fatsa Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/84 E., 2023/159 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı kadın tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşin sorumluluklarının yerine getiremediğini, davalının müvekkiline karşı şiddet uyguladığını, aşağıladığını, küçük düşürdüğünü, hakaretler ettiğini, şuanda ayrı yaşadıklarını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, yoksulluk nafakasına dönüşmesi kaydıyla müvekkil için aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına, aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen yahut mümkün olmaz ise bilirkişi marifetiyle belirlenecek bedellerinin davalıdan alınmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde, davalı ile 2012 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden bir çocuklarının olduğunu, davacının açtığı davanın gerçeği yansıtmadığını, haksız ve hukuksuz olduğunu, dava dilekçesindeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, evlendikleri tarihten itibaren üzerine düşen görevleri yerine getirdiğini, davacının ise evlilik süresi içinde görevlerini yerine getirmediğini, davacıya karşı herhangi bir darp ve cebir kullanmadığını, davacının ortak çocuk ile ilgilenmediğini, annelik görevini yerine getirmediğini, bu nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı kocanın, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, mahrem konuları başkalarının önünde açarak eşini küçük düşürdüğü, eşini aşağıladığı, psikolojik tedavi/terapiyi yarıda bıraktığı, müşterek çocuğa sert davranarak hakaret ettiği, darp ettiği erkeğin tam kusurlu olduğu 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın için hükmedilen aylık 700,00 TL tedbir nafakasının boşanma kararı kesinleşinceye kadar aynen devamına, boşanma kararı kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktarda nafakanın yoksulluk nafakası olarak devamına, ortak çocuk ... için 700,00 TL tedbir- 1.500,00 TL iştirak nafakasına, 60.000,00 TL maddî tazminat ile 60.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı kadına ödenmesine,davalının talep ettiği maddî ve manevî tazminat ve iştirak nafakası talebinin reddine, ziynet eşyası alacağı hakkında davanın geri alınması nedeniyle HMK 123 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; lehine takdir edilen nafaka ve tazminatların miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; mahkemece yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında ve SGK kayıtlarında; davacı kadının anaokulunda öğretmen olarak çalıştığı, davalı kocanın ise makine teknikeri olarak çalıştığı, tarafların gelirlerinin birbirine yakın olduğunun anlaşıldığı, davacı kadın ve davalı kocanın gelirleri arasında ciddi bir fark olmadığı bu nedenle davacı kadın yararına yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğundan dava tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre neden olmamak kaydı ile boşanma hükmü kesinleşinceye kadar aylık 700,00 TL tedbir nafakasının davalı kocadan alınarak davacı kadına verilmesine, kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın tümü yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.