Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6778 E. 2023/5129 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, bozmaya uyularak verilen kararın kesinleşen yönlerinden yoksulluk nafakasının reddine ilişkin kısmının temyiz incelemesine konu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamıyla kesinleşen hususların ve karşı taraf lehine hak doğuran hükümlerin bozmaya uyularak verilen kararda yeniden değerlendirilemeyeceği, Yargıtay'ın bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, davalı-davacı erkek vekilinin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Kısmen ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin evlilikleri boyunca fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin ailesinin evliliğe müdahale ederek huzursuzluk yarattıklarını, erkeğin kadını ekonomik yönden de desteklemediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL manevî ve 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, kadının öfkesini kontrol edemediğini, fevri hareketlerinin olduğunu, sistematik olarak erkeği yıprattığını ve yorduğunu, erkeğin ailesini istemediğini, evi sürekli terk ettiğni, psikolojik şiddet uyguladığını, intihara teşebbüs ettiğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince kadının davasının reddine, karşı davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 15.000,00 TL manevî ve 10.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 02.02.2022 tarihli ve 2020/129 Esas, 2022/25 Karar sayılı kararıyla; tarafların birbirlerine karşı sürekli olarak hakaret içerikli beyanlarda bulunduğu ,evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına ara karar ile hükmedilen tedbir nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. ... kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulü ile kadının tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davasının kabulü ile tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, kadın yararına nafaka koşullarının oluşmadığını ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2022 tarih ve 2022/1422 Esas, 2022/2059 Karar sayılı kararı ile kadının gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu görülmekle tarafların sosyal ekonomik durumu nazara alındığında kadını yoksulluktan kurtarmaya yeterli olmadığı anlaşılmakla; erkek tarafından kadının eve dönmesi için ... 13. Noterliğinin 12014 Yevmiye Numaralı ve 19.06.2020 tarihli ihtarı ile eve dön ihtarı çekildiği, eve dönmesi için ihtar çekmesi neticesinde kadının bu tarihten önceki kusurlarını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı, bu tarihten sonra da yeni bir kusur isnadında bulunulmadığı ve yeni bir kusur ispatlanamadığı, bu nedenle kadına kusur yüklenilmesinin doğru olmadığı; Mahkemece erkeğe yüklenen kusurlar dışında, erkeğin ayrıcı kadını evden kovduğu, ailesi ve arkadaş çevresiyle görüşmesini kısıtladığı vakıalarının da ispatlandığı, bu vakıaların da erkeğe kusur olarak yüklenilmesi gerektiği; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadına hakaret eden, ailesi ve arkadaş çevresi ile görüşmesini kısıtlayan, evden kovan erkeğin tam kusurlu olduğu, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle hükmün gerekçesinin düzeltilmesine, erkeğin davasının reddine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata; erkeğin tüm kadının diğer itirazlarına yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı – davacı erkek vekili kadının davasının kabulü, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 20.12.2022 tarih ve 2022/8601 Esas, 2022/10730 Karar sayılı ilamı ile davalı- davacı tarafların gelirlerinin birbirine yakın olduğu, asgari ücret almak tarafı yoksulluktan kurtarmaz ise de kadın ve erkeğin gelirleri arasında ciddi bir fark olmadığı, 4721 sayılı Kanun’un 175 inci maddedeki koşulların kadın yararına gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği, kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına, sair temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamından yoksulluk nafakası isteyen kadının, çalıştığı, kendisini yoksulluktan kurtarmaya yetecek, aylık sürekli ve düzenli gelirinin olduğu, kadın yönünden boşanma yüzünden yoksulluğa düşme koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile kadının yoksulluk nafaka talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle;kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının tam ve asli kusurlu olduğunu, kadın yararına tazminat şartlarının oluşmadığını, kendi tazminat taleplerinin reddinin de hatalı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, tedbir ve işitirak nafakası ve maddî ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında bozmaya uyularak verilen kararın kesinleşen yönlerden yeniden incelenip incelenmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 373 üncü maddesinin 4 üncü maddesi

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı-davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.