"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/741 E., 2023/1321 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaca Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/124 E., 2022/349 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; 8 ay önce davalı-davacının ortak çocukları ile birlikte evini terk ederek gittiğini, erkeğin çabalarına rağmen kadının evine dönmediğini davacı Ankara'ya kadın ile görüşmek amacıyla gittiğinde ortak çocuklar ve kadının erkeği evden kovduklarını, hatta durumun erkeğe şiddet uygulayacak dereceye de geldiğini, erkeğin 64 yaşında olup, sakatlığı nedeniyle bir kolunu kullanamadığını kadının erkeği köy evinde ölüme terkedercesine bırakıp gittiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî,100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği, baskıcı tavır sergilediği kadının bu duruma dayanamayarak müşterek konutu terk ettiği, ortak çocuklara da fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğin 61 yaşındaki kadına evin, bütün köy işlerini, tarla bağ bahçe işlerini, hayvan bakımınını emrederek yaptırdığı, erkeğin hiç bir iş yapmadığı, kadının çocuklarla görüşmesini engellediği, kadına eşeğin kızı dediği, kadının kök ailesine küfür ettiği, kadının kimseyle konuşmasına izin vermediği, 20 yıldır babaevine gitmesine ve kardeşleri ile görüşmesine izin vermediği, herkese düşmanlık beslediği, kimsenin müşterek konuta gelmesine izin vermediği, son olarak 8 ay önce kadının, erkeğin ağır şiddetine maruz kaldığı, çocukları ile görüşürse kadını öldüreceğini, iyisi mi kadının kendisini baraja atarak kurtulmasını söyleyen erkekten çocuklarına sığındığını iddia ederek erkeğin davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davacı - davalı erkeğin baskıcı ve öfkeli bir yapıda olduğu, eşine ve ortak çocuklara birlikte yaşadığı dönemlerde sürekli olarak şiddet uyguladığı, eşinin ailesi, yakınları ve arkadaşlarıyla görüşmesine engel olduğu, eşine sürekli hakaret ettiği, eşini ağır işlerde çalıştırdığı, davalı - davacı kadının da korkusundan çektiği sıkıntılara yıllarca sabrettiği, en sonunda dayanamayıp çocuklarını arayıp kendisini almalarını istediği tanık beyanlarından sabit olup, bu suretle hayatı kendisi için yaşanmaz hale getiren eşinden ayrı yaşamakta haklı olduğu, kadının evi terk etmekle eşinin fiziksel engelinden dolayı kendi işlerini tek başına görememesinden sorumlu olmadığını kabul etmek gerektiği taraflar arasındaki evlilik birliği temelinden sarsıldığı, evlilik birliğin bu aşamaya gelmesinde ispatlanan vakıalara göre erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına atfedilebilecek bir kusurun dosya kapsamında mevcut olmadığı, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, sosyal ve ekonomik durum araştırmasına göre kadının tedbir nafakası talebi; kusur durumu dikkate alınarak yoksulluk nafakası isteminin kabulün,e davacı-davalı erkeğin tedbir yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ise ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.200,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, davacı-davalı erkeğin tedbir, yoksulluk nafakası ile maddî tazminat ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili;hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili; lehine takdir edilen tazminatların ve nafakaların miktarları yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde asıl davanın reddinin ve karşı davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafaka ve tazminat miktarlarının yetersiz olması nedeniyle kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının reddi ile kadının boşanma davasının kabulü kararının doğru olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarı yönlerinden BOZULMASINA,
3.Davacı-davalı erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.