Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6788 E. 2023/4169 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı babanın kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir davranışının ispatlanamaması ve uzman raporunda çocuğun babasıyla görüşmek istediğinin belirtilmesi, çocuğun üstün yararının gözetilerek kişisel ilişkinin devamının uygun olduğunun değerlendirilmesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1312 E., 2023/1650 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/236 E., 2023/136 K.

Taraflar arasındaki baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı anne vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı anne dava dilekçesinde; babanın küçüğü görmeye gelmediğini, yeniden evlendiğini ve yeni doğan çocuklarını sosyal medyadan paylaştığını, paylaşımları gören küçüğün psikolojik bunalıma düştüğünü kişisel ilişki günlerinde de küçüğün babası ve ailesi yanında yabancılık çekeceğini iddia ederek boşanma ilâmı ile tesis edilen kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı baba vekili cevap dilekçesinde; davacının dilekçesinde belirttiği iddialar müvekkili suçlamaktan öte geçmeyen, gerçekle bağdaşmayan hususlar olduğunu, davacı taraf müvekkilin kişisel ilişki tesisi kurulan günlerde çocuğu ile iletişim kurulamadığını ileri sürdüğünü ancak buna sebebiyet veren davacının bizzat kendisinin olduğunu, boşanma davasında sonra davacı müşterek çocuğu bir intikam aracı olarak kullandığını, müvekkile göstermemek için her türlü eylemi gerçekleştirdiğini, hatta defalarca gerçeğe aykırı beyanlarla uzaklaştırma kararı çıkarttığını, müvekkil çalışmak için ... iline gittiğinde dahi aynı şehirde olmadıkları halde uzaklaştırma kararı çıkarttığını, müvekkilin çocuğunu görme çabaları her defasında boşa çıktığı için müvekkil yasal prosedürleri bilmediğinden bu hususta Tokat Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, çocuğun hayatında baba figürünün ne kadar önemli olduğunu önemsemeden çocuğu babasından uzak tutmaya çalıştığını, davacı çocuğun psikolojik gelişimini göz ardı etmekle velâyet görevini özenle yerine getirmediğini, çocuğun psikolojik ve sosyal gelişimi açısında babasına ihtiyacı olup kişisel ilişkinin kaldırılması halinde bu durum çocuğu olumsuz etkileyeceğini, iş bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı babanın çocukla arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir davranışının ispatlanamadığı ve uzman raporlarında çocuğun babasını sevdiğini ve onunla görüşmek istediğini beyan ettiğini, kişisel ilişkinin devamının çocuğun üstün yararına uygun olacağı yönünde görüş bildirildiği gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı anne vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, yerel mahkemenin, davalının kişisel ilişki kurulmasından bu yana çocuk ile görüşmediğini, öncesinde de çocuğa şiddet uygulayıp ilgilenmediği yönündeki itirazlarını dikkate almadığını, haksız olarak davayı reddettiğini, yargılama aşamasında alınan uzman raporuna karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, küçüğün uzmana babası tarafından şiddet gördüğünü ve babası ile görüşmek istemediğini söylemesine rağmen uzman şablon kelimeler kullanarak, gerçeği aykırı ve asılsız beyanlarla görüşünü açıkladığını, yeniden rapor alınması taleplerinin Mahkemece değerlendirilmediğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, davacı anne vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı anne vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı anne vekili temyiz dilekçesinde; istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesini aynen tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tarafların ortak çocuğu ile baba arasında boşanma ilâmıyla kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektirecek bir durumun ispatlanıp ispatlanmadığı ve davanın reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci, 323 üncü ve 324 üncü maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 nci maddeleri, Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.