Logo

2. Hukuk Dairesi2023/67 E. 2023/1723 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen iştirak nafakası ve manevi tazminat miktarlarının yeterliliği ile kesinleşen hususlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyularak karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Aile Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadının manevî tazminat ve iştirak nafakası talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle, terk, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.03.2019 tarihli ve 2018/317 Esas, 2019/206 Karar sayılı kararıyla; davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 nci ve 164 üncü maddeleri gereğince açtığı boşanma davasının ispatlanamaması nedeniyle yasal koşulları da bulunmadığından reddine, erkeğin, kadının, ortak çocukların ve evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği, ortak çocuk ... pantolon istediği zaman "git bacını sat al" dediği, kadına "sen orospusun, başkalarıyla beni aldatıyorsun" şeklinde sözler söyleyerek hakaret ettiği, evin kirasını, elektrik, su, doğalgaz gibi faturaları düzenli ödemeyerek kadını ve ortak çocukları zor durumda bıraktığı, alışkanlık derecesinde alkol kullandığı, kadını ölümle tehdit ettiği, fiziki şiddet uyguladığı, başka bir kadınla yaşayarak bu kadından çocuğu olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasında davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasına, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla nafakaların ve manevî tazminatın miktarı yönünden, davalı erkek vekili kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2021 tarihli ve 2019/1382 Esas, 2021/2233 Karar sayılı kararıyla; davacı kadının iştirak nafakası ve manevî tazminat miktarı yönünden istinaf taleplerinin kabulüne, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 30.000,00 TL manevî tazminata, davacının sair, davalının ise tüm istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili nafaka ve manevî tazminat miktarları yönünden; davalı erkek vekili kusur belirlemesi, kişisel ilişki, kadın yararına hükmolunan nafaka ve manevî tazminat yönünden yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.05.2022 tarihli ve 2022/2042 Esas, 2022/4373 Karar sayılı kararıyla; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuklardan 05.05.2002 doğumlu ...’ın inceleme tarihi itibariyle ... olduğu da dikkate alınarak, ortak çocuk 2006 doğumlu ... ... ve 2007 doğumlu ...'ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakalarının az olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevî tazminat isteyen davacı kadının boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı dikkate alındığında davacı kadın yararına hükmolunan manevî tazminatın da az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortak çocuklar ... ... ve ... yararına ayrı ayrı aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, davacı kadın lehine 80.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin tam kusurlu olduğunu hükmedilen nafaka ve tazminat tutarının az olduğunu ileri sürerek, iştirak nafakalarının ve manevî tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin sağlık durumu açısından rahatsız olduğunu, çalışamadığını, geliri olmadığını ileri sürerek iştirak nafakası ve manevî tazminat yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında davacı kadın lehine hükmedilen manevî tazminat ile iştirak nafakaları miktarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Her iki taraf vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.