Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6800 E. 2023/4351 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uyularak verilen kararda, hükmedilen tazminat miktarının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozma kapsamı dışında kalan hususların da yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin tazminat miktarına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/1422 E., 2023/376 K.

KARAR : Kısmen kabul, kısmen ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda erkek lehine maddî ve manevî tazminat ödenmesine kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli kararı ile erkeğin eşi istemediği halde çöpten bulduğu eşyaları toplayıp eve getirdiğini, kadının ise kayınvalideye o..pu çocukları diyerek hakaret ettiğini, geç geldiğini, evi sık terk edip ailesine gittiğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle her iki davanın da kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 250,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 24.09.2020 tarihli kararına karşı;

1. Davacı- karşı davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- karşı davacı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, yoksulluk, velâyet ve ortak konutun tahsisi yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.03.2022 tarihli kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.03.2022 tarihli kararına karşı davacı- karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden, davalı- karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası, velâyet ve ortak konutun tahsisi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 03.10.2022 tarihli ilamında, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda eşi istememesine karşın çöpten bulduğu eşyaları alarak eve getiren erkeğin az, kayınvalidesine o..pu çocukları diyerek hakaret eden, eve geç gelen, evi sıklıkla terk edip ailesine giden, eşinin ailesine sen kimsin bana soru soramazsın s...tirin gidin evimden deyip kayınvalidesini itip evden kovan, eşi için o..pu çocuğuna o..pu çocuğu derim diyerek hakaret eden ve dokunma bana canın karı istiyorsa geneleve git diyen kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile gerçekleşen durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen az kusurlu erkek yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadın yararına yoksulluk nafakasının koşulları oluşmadığından bahisle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına ve erkeğin kadının boşanma davasının kabulüne ilişkin temyiz dilekçesinin istinaf edilmemesi nedeniyle reddine, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamına uyulmakla tespit edilen kusur durumları ve tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak erkek yararına 10.000,00 TL maddî tazminat ile boşanmaya sebep olan olaylar ile kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek yararına 10.000,00 TL manevî tazminata, kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olması nedeniyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, erkeğin boşanmakla maddî ve manevî zarara uğradığını ispatlayamadığını, tazminatların münasip olmayan şekilde takdir edildiğini, ortak çocukların yaşlarının küçük olduğunu, okula gidiş gelişleri için annelerine ihtiyaç duyduklarını, annenin çalışamadığını, çocuklarla ayrı bir eve çıkıp kirasını karşılamasının mümkün olmadığını, yoksulluk nafakası bağlanmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında erkek yararına hükmedilen tazminatların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı- karşı davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Hacer'e yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.