Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6816 E. 2024/3584 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusurun belirlenmesi, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarları ve yoksulluk nafakası ile erkeğin iştirak, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/526 E., 2023/1624 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalvaç Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/410 E., 2021/722 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı talepli davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince ziynet eşyası alacağı talebinin ayrılmasına, davacı davalı kadının istinaf başvurusunun maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası bakımından kabulü ile kararın kaldırılması ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının sair ve erkeğin tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle evlendikten sonra üç yıl Bursa ilinde yaşadıklarını, davalı- karşı davacı tarafın annesinin hakaret ettiğini, erkeğin annesinin etkisi altında kaldığını, şiddet uyguladığını, Kuyucak Köyüne taşındıklarını, erkeğin ailesinin evinde birlikte yaşadıklarını, ayrı ev tutmadığını, erkeğin annesinin hakaretlerine devam ettiğini, erkeğin kadını evden kovduğunu, ailesi ile görüşmesine ve dışarıya çıkmasına izin verilmediğini, telefonunun elinden alındığını, ortak çocuğu doğduğundan beri hiç görmediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesine, 100.000,00 TL maddî tazminat ile 100.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmaması halinde 68.900,00 TL toplam bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının iddialarının tamamen asılsız olduğunu, erkeğin annesinin kızının yanında kaldığını, kadına yardım amaçlı gündüz vakitlerinde yatısız olarak geldiğini, kadının annesinin evliliğe müdahalesinin bulunduğunu, kadının annesinin etkisi altında kaldığını bu sebepten dolayı kadının telefon kullanmasını istemediğini, kadının erkeğin telefonunun kullanmasında herhangi bir engelin bulunmadığını, taraflar köye döndükten sonra köyde erkeğin ailesi ile birlikte yaşamaya başladığını, ve erkeğin market işletmeye başladığını, yaşanan tartışmadan dolayı erkek ile kadının 2-3 gün küs kaldığını, tartışmadan 3-4 gün sonrasında da kadının, erkek işte iken çocuklarını evde bırakarak annesine gittiğini, geri dönmediğini, kadının erkeği bıçak ile yaraladığını, savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir- iştirak nafakasına karar verilemesine, 30.000,00 TL maddî, 70.000,00 TL manevî tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2015 yılında evlendikleri, bu evliliklerinden bir ortak çocuklarının bulunduğu, davacı- karşı davalı kadının tanıkları beyanlarında, erkeğin kadına karşı şiddet uyguladığını, kötü söz kullandığını, kadının ayrı bir ev talep etmesine rağmen ayrı bir eve tarafların çıkmadığını erkeğin ailesi ile beraber tarafların yaşadıklarını, kadının ailesinin etkisinde çok fazla kaldığı için taraflar arasında huzurlu bir ortamın oluşmadığını ve tarafların Bursa ilinde Kuyucak'a taşınmalarını kadının istediğine ilişkin beyanda bulunmuş, evlilik birliğinin sarsılmasında; erkeğin eşine şiddet uyguladığına ve tarafların kadının istemesine rağmen ayrı bir eve çıkmamaları sebebi ile boşanma davasında erkeğin kusurlu olduğu; kadının ise evlilik birliği içerisinde özellikle annesinin çok etkisinde kalarak mutlu bir yuvanın oluşmamasında kusurlu olduğu; kadının ve erkeğin kusur oranları değerlendirildiğinde davalı karşı davacı erkeğin evliliğin sona ermesinde ağır kusurlu olduğu, kadının daha az kusurlu olduğu gerekçesi ile davacı- karşı davalı kadının ve davalı- karşı davacı erkeğin boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu olan...'nın velâyetinin babaya verilmesine ve anne ile kişisel ilişki tesisine, kadın yoksulluğa düşecek ise de velayetinin babaya verilmesi sebebi ile davacı karşı davalı kadının 4721 sayılı Kanun'un 182 nci maddesi uyarınca iştirak nafakası ödemesi gerektiği ancak davacı karşı davalı lehine verilecek yoksulluk nafakası ile erkek lehine verilecek iştirak nafakasının birbirinden mahsup edilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı karşı davalı kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmemesine, boşanmayı doğuran olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu için davacı karşı davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, maddî tazminat, manevî tazminat, miktarları ve yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf talep etmiştir.

2.Davalı- karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat, karşı davada reddedilen maddî tazminat, manevî tazminat ve iştirak nafakası talebi bakımından istinaf talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, ekonomik ve sosyal durum araştırmasında kadının ev hanımı olup gelirinin bulunmadığı, erkeğin ise bakkal olduğu gerekçesi ile ziynet alacağına ilişkin talebin ayrılmasına, kadının istinaf başvurusunun maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası bakımından kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının sair, erkeğin tüm itirazları yönünden istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen maddî tazminat, manevî tazminat, yoksulluk nafakası, karşı davada reddedilen maddî tazminat, manevî tazminat ve iştirak nafakası ile güncel vekâlet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma ve fer'îleri davasında, kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve miktarları, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, erkeğin reddedilen iştirak nafakası, maddî tazminat ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.