Logo

2. Hukuk Dairesi2023/681 E. 2023/3584 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet düzenlemesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin hükmünün usul ve yasaya uygun olması ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen diğer nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/488 E., 2022/1512 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/86 E., 2021/628 K.

Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevap dilekçesinde özetle; kadının yersiz kıskançlıkları olduğunu, birlik görevlerine yerine getirmediğini, sürekli kontrol ettiğini, ortak konutu terk ettiğini, tehdit ettiğini, sürekli şikayet ettiğini, sigara içtiğini, erkeğin sedef hastalığı nedeniyle eşinden uzaklaştığını, cinsel anlamda da uzak durduğunu, erkeğin eşyalarına zarar verdiğini, intihara teşebbüs ettiğini belirterek, kadının davasının reddine, kendi davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin müvekkilinin çalışmasına izin vermediğini, sadakate aykırı davranışta bulunduğunu, cinsel sorunlar yaşadığını, altına kaçırma probleminin bulunduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, ... ilinde işe başlamasına rağmen eşini yanına almadığını, ilgilenmediğini, eve maddî destekte bulunmadığını belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 250,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir, yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2017 tarih ve 2015/947 Esas, 2017/661 sayılı kararı ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve geçimsizliğin sabit hale geldiği, davacı- davalı erkeğin ... iline çalışmaya gittiği döneme kadar taraflar arasında belirgin bir problemin bulunmadığı, bu tarihten sonra taraflar arasında tartışmaların yaşandığı ve bunun süreklilik arzeden bir hal aldığı, özellikle davalı - davacı kadının eşinin kendisini aldattığı yönünde güçlü kanaatinin bulunduğu, yaşanan bazı olayların bu durumu desteklediği, davacı- davalı erkeğin kusurunun daha fazla olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince

boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 5.000,00 TL maddî ve 5.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı erkek vekili kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur tespiti, yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönlerinden, davalı-davacı kadın vekili; asıl davanın reddi sebebiyle yararına vekâlet ücreti, nafaka ve tazminat miktarları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2020 tarih ve 2018/1135 Esas, 2020/1700 Karar sayılı kararı ile kadının cevap ve karşı dava dilekçesinde, boşanmanın fer'î talepleri dışında ayrıca boşanma talebinde bulunmaması, kusur değerlendirmesine esas alınan vakıalar gerekçede tam olarak gösterilmemesi, sonucu itibariyle boşanma hükmü ile erkeğin davasının reddine ilişkin gerekçe oluşturulmadan erkeğin davasının reddine karar verilmesi, kadının karşı davasının kabulü ile boşanma kararı verilmiş ise de; öncelikle kadının boşanmaya ilişkin bir karşı davası bulunmadığı gibi, karar gerekçesinde yapılan açıklamaya göre de boşanmaya neden olaylarda her iki tarafın da kusurlu bulunduğu açıklanmasına rağmen, tam kusurlu olduğu tespiti yapılmayan erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi suretiyle gerekçeli karar ile hüküm arasında da çelişki oluşturulması nedenleriyle; tarafların istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile karar kaldırılarak, erkeğin asıl davası ve kadının boşanma talebini içermeyen karşı davası ile tarafların tüm talepleri hakkında çelişkisiz, denetlenebilir kusur tespiti ve gerekçe içerir şekilde bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada; erkeğin ...'da iş bulduğu ancak kadının ...'ya gitmek istemediği ve kadının, erkeğin kendisini aldattığını ileri sürerek geçimsizlik çıkardığı, kadının psikolojik tedavi gördüğü ancak ilaçlarını kullanmadığı, cevap dilekçesi ekindeki mesaj kayıtlarından erkeğin kadın ve çocuklarına maddî destekte bulunmayarak para göndermediği ve kadın tanığı ...'in kadına maddî yardımda bulunduğu, erkeğin kadına evdeki eşyaları satmalarını tavsiye ettiği, kadının ağır kusurlu olduğu, ağır kusurlu kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin koşulları oluşmadığı, karşı dava yönünden; harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda kesin hüküm oluşturmayacak şekilde bir karar verilmesi gerektiğinde karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği gerekçesi ile asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ... Simla'nın velâyetinin babaya, ...in velâyetinin anneye verilmesine, aynı sürelerde ve şekillerde anne-baba çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, Zeynep İzem yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, karar tarihi itibarıyla bu nafakanın aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine, aynı miktarda iştirak nafakası olarak devamına, kadının ... Simla için talep ettiği iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, karşı dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; ortak çocuk ...in velâyet düzenlemesi ile iştirak nafakası hükümleri kaldırılarak velâyetin babaya verilmesi gerektiğini belirterek velâyet ve iştirak nafakası yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur tespitinin hatalı olduğunu, karşı davada adli yardım taleplerinin kabul edilmesine rağmen harç eksikliği nedeniyle yazılı şekilde karar verilmesinin, yargılama gideri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmalarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, her iki dava yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararıyla; gerçekleşen kusurlu davranışlarının niteliğine göre boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu bulunduklarının anlaşılmasına karşın mahkemece kadının ağır kusurlu bulunduğuna ilişkin kusur tespiti isabetli olmadığı, idrak çağında bulunan ...in mahkemece yargılama sırasında velâyeti konusunda istek ve iradesi tespit edilmeden kardeşlerin ayrılmalarına neden olacak şekilde velâyetinin anneye verilmesi, her iki çocuk yönünden de aynı şekil ve günlerde bir arada bulunmalarına imkan vermeyecek şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesinin isabetli olmadığı gerekçesi ile talimat yazılması suretiyle ortak çocuk ...in velâyeti konusunda tercihi tespit edilmiş, çocuğun baba yanında kalmayı istediği, kardeşlerin bir arada yaşamalarının üstün yararlarına uygun olacağı gerekçesiyle kadının kusur belirlemesine ilişkin istinaf talebinin esastan kısmen kabulü ile kararın kusur gerekçesinin ve derecesinin açıklanan şekilde düzeltilmesine, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu bulunduklarının tespitine, kadının yerinde görülmeyen diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, erkeğin ortak çocuk ...in velâyet ve kişisel ilişki düzenlemeleri ile iştirak nafakası hükümlerine ilişkin istinaf talebinin esastan kabulü ile bu yöndeki hükümlerin kaldırılmasına, ortak çocuk ...in velâyetinin davacı-davalı babaya verilmesine, ortak çocuk Zeynep İzem için hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, iştirak nafakasının kaldırılmasına, velâyet talebi kabul edilmeyen davalı-davacının çocuk yararına iştirak nafakası ödenmesi talebinin reddine, ortak çocuk Zeynep İzem ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili; kusur belirlemesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, karşı davanın ve tazminat taleplerinin kabulüne asıl davanın reddine karar verilmesinin ve hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; her iki dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadının karşı boşanma davasının bulunup bulunmadığı, kadın yararın tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle; İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddedildiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacı-davalıya yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı-davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.