Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6832 E. 2024/4818 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, asıl davanın kabulü, kusur belirleme, tazminat miktarı ve çocukla kişisel ilişki düzenlemesi konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, delilleri, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yargılama usulüne uygun olduğu gözetilerek, davalı-davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/878 E., 2023/1546 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/322 E., 2022/889 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki sorunların son 1 yıl içinde ortaya çıktığını, kadının son zamanlarda gece ve gündüz mobile oyun oynamaya başladığını, bu sebeple evini, eşini ve çocuğu ihmal ettiğini, Sakaryalı42 nick nameli kişi ile sürekli online oyun oynayarak bu kişi ile mesajlaştığını, kadının bunu yaparken etrafında kimseyi istemeyerek ortak çocuğu da babaannesine gönderdiğini, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, yapılan uyarıları dinlemeyerek erkeğe iftirada bulunup evi terk ettiğini belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına,100.000,00 TL manevî tazminatıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu, kadının oyun bağımlılığının bulunmadığını, her insanın oynayabileceği kadar oyun oynadığını, oyun otomatik eşleşmeler şeklinde oynandığını, Sakaryalı42 isimli kişi ile herhangi bir özel konuşma içinde olmadığını, erkeğin boşanma davasını açtıktan sonra araya aracılar koyarak barışmak istediğini, bu durumda aldatma iddiasının af kapsamında kaldığını, erkeğin annesinin dolduruşu ile kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, ruhsatsız silahını kadının kafasına dayadığını, sonra ağzına sokarak öldürmekle tehdit ettiğini, erkeğin annesinin erkeği ilk eşi ile evlendirmek istediğini, bu yönde beyanlarda bulunduğunu, kadını iftiralar ile evden göndereceğini belirttiğini, kadının bu durumu erkeğe telefon ederek bildirmek istediğinde erkeğin sonra konuşacaklarını söylediğini, kadının erkeğin yine fiziksel şiddet uygulayacağından korkarak şikayetçi olup uzaklaştırma kararı aldırdığını belirterek karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadının sosyal hayatını etkileyecek düzeyde kıskançlık sergilediği, hakaret vari cümleler kurduğu, fiziksel şiddet uyguladığı, çocuğun ihtiyaçları ile ilgilenmediği; kadının ise vaktinin çoğunu oyun ile geçirdiği, erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 300 tedbir ve 600,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; karşı davanın kabulü ile kabul edilen fer'î talepler, kusur belirlemesi, velâyet, reddedilen iştirak nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatların miktarı, kişisel ilişki yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yüklenen kusurların yanında kadına ortak çocuk ile yeterince ilgilenmeme kusurunun ve erkeğe de kadın hastalandığında kadını hastaneye götürmeme kusurunun yüklenmesi gerektiği, bunun yanında kadın tarafından vakıa olarak dayanılmayan sosyal hayatı etkileyecek düzeyde kıskanç olma kusurunun erkekten çıkarılması gerektiği, yine erkeğin ağır kadının ise az kusurlu olduğu, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu gerekçesiyle erkeğin kusur belirlemesine, kadının kusur belirlemesi, yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kararın gerekçesinin açıklandığı şekilde düzeltilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 04.07.2023 tarihli ek kararı ile çıkartılan muhtıraya rağmen giderlerin yatırılmaması nedeniyle davacı-davalı erkek vekilinin temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusurunun bulunmadığını, erkeğin affetme niteliğinde olan davranışlar sergilediğini, aslı davanın kabulünün haksız olduğunu, ortak çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun psikolojisi düşünülerek kaldırılması gerektiğini, kaldırılmadığı takdirde bir pedagog refakatinde kısıtlı sürelerle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerektiğini, hükmedilen tazminatların az olduğunu belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların miktarı ve kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatların miktarı ve kişisel ilişki süreleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 323 üncü maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.