"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2894 E., 2023/1531 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/372 E., 2021/596 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, boşanma ve fer'îlerine, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle yeniden karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının %50 fiziksel engelli olduğunu, erkeğin ayakkabı sattığını söyleyerek gece 24:00-01:00'de eve geldiğini, bazı geceler dönmediğini, kadının market ihtiyacı için para istediğinde kavga çıkardığını, erkeğin kolonyanın içinde %85 alkol olduğunu ve kolonya içine çekmeden duramadığını söylediğini, erkeğin kişisel temizliğine dikkat etmediğini, kadına hakaret ettiği evi otel gibi kullandığı, bu durumda kadının cinsel ilişkiye girmek istememesine rağmen erkeğe engel olamadığını, kadını aşağıladığı "bacağın sakat sen böyle gidersen pek fazla yaşamazsın" "evinde yalnızca bir kırık yatağın var" dediğini, kızını sürekli aşağıladığını, tehdit ettiğini, kızının yanında sürekli cinsel organına dokunmak suretiyle kaşıdığını, müstehcen şakalar yaptığını, 12-13 mart tarihinde erkeğin eve 30,00 TL para bırakarak 10 gün boyunca iş için gelmeyeceğini söylediğini, çıkan tartışma sonrasında erkeğin emekli maaş kartını eve bırakarak gittiğini kadının yatan maaş ile evin borçlarının ödediğini erkeğin eve geldiğinde karttaki para ile ilgili tartışma yaşandığını, ertesi gün eve 50,00 TL bırakarak 7 gün boyunca eve gelmediğini, kadının erkeğe ulaşamadığını, çevreden erkeğin arabada uyuyarak eve gelmediğini öğrendiği kadının erkeği arayarak evliliğe son vermek istediğini bildirdiği erkeğin eşyalarını alarak evi terk ettiğini iddia etmiş karşı davadaki iddiaları kabul etmediğini beyan ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının bitmek bilmeyen para hırsının olduğunu, erkeğin kadını mutlu etmek için çok çalıştığını ancak yaşı gereği kadını tatmin edemediği, kadının ve kızının borçlarını kapattığını, eve eşyası, kadına ziynet eşyası, kıyafet ve makyaj eşyası aldığını, kadının tek amacının maddî olarak düştüğü sıkıntıdan kurtaracak birini bulmak olduğu, kadının erkeğe manevî yönden destek olmadığı ve erkekliğine hakaret içeren sözler söylediğini, kadının kızına saygılı davrandığı, erkeğin 10 seneden fazladır alkol kullanmadığı kadın isterse birlikte içtiklerini, kadının iddialarını kabul etmediğini, kadının erkekten maaş kartını alabilmek için kavga ettiğini, eşyaları duvara çarptığını, erkeğin kadına maaş kartını verdiğini tutumlu davranmasını istediğini kadının savurgan davranarak bütün parayı harcadığını, son olarak kadının tartışma başlattığı erkeğe hakaret ettiği, evi terk etmesini istediği erkeğin eşyalarını evin dışına attığını iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davalı-davacı erkeğin evi ile ilgilenmediği, evlilik birliğinin yükümlülüklerinden kaçındığı, kişisel bakım ve temizliğine dikkat etmediği, davacı-davalı kadının önceki evliliğinden olan çocuğuna müstehcen şakalar yaptığı, bu haliyle boşanmaya neden olaylarda davalı- davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı-davalı kadına atfı kabil kusur isnat edilemediği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, karşı dava yönünden yapılan incelemede tarafların fiilen 10 gün evli kaldıkları, davalı-davacı erkek tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, davacı-davalı kadına atfı kabil kusur isnat edilemediği, tüm bu açıklanan nedenlerle ispatlanamayan karşı davanın reddine karar vermek gerektiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, gerekçesi ile; asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddine tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu hareketlerinin boşanma sebebi olduğu, kadın lehine hükmedilen tedbir yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle istinaf talebinde bulunmuştur.
2. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin dışında kalan istinaf itirazlarının yersiz olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından erkek tam kusurlu kabul edilerek eşlerin boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de sözkonusu tespit ve değelendirmelerin dosya kapsamında sunulan delillerle uyumlu olmadığı, İlk Derece Mahkemesi'nin erkeğin, kadının önceki evliliğinden olan kızına müstehcen şakalar yaptığı belirtilmiş ise de; bu husustaki tanık beyanı sebep ve saiki açıklanmayan soyut nitelikteki bir beyan olduğu, soyut tanık beyanına dayanılarak bu vakanın erkeğe kusur olarak izafe edilmesi doğru olmadığı, erkeğe izafe edilen diğer kusurlar sabit olduğu gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı-davacı erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, erkek vekilinin istinaf itirazının bu sebebe münhasır olarak yerinde olduğu, boşanma yüzünden kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin zarar göreceği belirtilerek kadın yararına maddî tazminata hükmolunması isabetli olduğu, ancak tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî tazminat miktarının az olduğu, davalı-davacı erkeğin boşanmaya neden olan kusurunun kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülmediği, bu bakımdan, olayda davacı-davalı kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmadığı, davacı-davalı kadının manevî tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru olmadığı, dosya kapsamı incelendiğinde; yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında davalı-davacı erkeğin emekli olduğu; davacı-davalı kadının ise çalışmaya başladığı, asgari ücret düzeyinde gelirinin bulunduğu, tarafların gelirinin birbirlerine denk olduğu 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesindeki koşulların oluşmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından kadın yararına aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile bu yanlışlıkların giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi uyarınca düzeltildiği; İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle; kusura ilişkin gerekçesinin yukarıdaki şekilde düzeltilmesine, davacı-davalı kadının manevî tazminat talebinin reddine, davacı-davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-davalı kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın miktarına yönelik talebinin kabulü ile 15.000,00 TL maddî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, tarafların sair istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen ancak Bölge Adliye Mahkemesi tarafından çıkarılan kusurun erkekten çıkarılmasını kabul etmediklerini, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından belirlenen maddî tazminat miktarının az olduğunu, kadın lehine hükmedilen manevî tazminatın ve yoksulluk nafakasının kaldırılmasına itiraz ettiklerini, erkeğin kabul edilen kusurlarının kişilik haklarını ihlal ettiğini, kadının fiziksel engeli olduğunu, geçici bir işe girdiğini, 2023 yılının Haziran ayında işten ayrıldığını, kadın lehine manevî tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kadın lehine 15.0000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, afaki bir rakama hükmedildiğini, kadının maddî zararının olmadığını, kadının boşanmaya sebep olaylarda daha kusurlu olduğunu, davacı-davalı kadının davasının ve taleplerinin reddine, davalı-davacı erkek tarafından açılan davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına ve erkek lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün doğru olup olmadığı, erkeğin açtığı boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, tazminatlar ve nafakalar ile miktarların hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 6 ncı, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'a yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.