"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2602 E., 2023/1766 K.
KARAR : Başvurun Kısmen kabulü ile Yeniden Hüküm Kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Isparta 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/537 E., 2022/520 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerinin kaldırılarak kaldırılan yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı kadının ailesi ile görüşmesini kısıtladığını, eve katkıda bulunmadığını, maaşını ailesine verdiğini, annesinin gelip bir daha gitmediğini, misafir istemediğini, normal bir cinsel yaşamlarının olmadığını, hakaret ve tehdit ettiğini, hijyen takıntısı olduğunu, ev harici başka bir yerde tuvalete girmediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın davalı karşı davacı kadından alınarak davacı karşı davalı erkeğe verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı erkeğin iddialarının doğru olmadığını, davacı karşı davalı erkeğin ekonomik durumunu gizlediğini, ailesine yardım ettiğini, davacı karşı davalı erkeğin problemleri nedeni ile cinsel ilişkinin kurulamadığını, muayeneye gitmediğini, davalı karşı davacı kadının ameliyatından sonra ilgilenmediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, temizliğine dikkat etmediğini, porno siteler izlediğini, maaşını zorla elinden almak istediğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalı erkekten alınarak davalı karşı davacı kadına verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı karşı davalı erkeğin dilekçelerin teatisi aşamasında davalı karşı davacı kadına atfen ileri sürdüğü vakıalardan başkalarına karşı "benim kızlığımı dahi bozamadı" şeklinde rencide edici beyanlarda bulunduğu, tarafların cinsel birliktelik kuramadıkları, ortak konut haricinde tuvalete gidemediği, kendi ailesini ziyarete gittiklerinde tuvaletini poşetlere yaparak camdan attığı vakıalarının erkeğin tanıklarının beyanları çerçevesinde sabit olduğu, her ne kadar davalı karşı davacının annesinin ortak konutlarına sık sık geldiği, yine ev dışındaki sosyal ortamlarda da sık sık tarafların yanında bulunduğu vakıası da sabit ise de erkeğin bu durumdan eşine karşı yakındığının ve bu yakınmaya rağmen kadının annesinin tarafların ortak konutlarına sık sık geldiği ve ev dışındaki sosyal ortamlarda sık sık tarafların yanında bulunduğunun sabit olmadığı, yine erkeğin kadına atfen ileri sürdüğü diğer vakıaların da erkeğin hukuka uygun olarak dayandığı deliller çerçevesinde sabit olmadığı; davalı karşı davacı kadının dilekçelerin teatisi aşamasında davacı karşı davalı erkeğe atfen ileri sürdüğü vakıalardan ameliyat olmasından sonra iyileşinceye kadarki süreçte kendisi ile ilgilenmediği, bakımını kendi ailesi üzerine bırkatığı, evde telefonla çok fazla vakit geçirdiği ile tarafların cinsel birliktelik kurumadıkları vakıalarının kadının tanıklarının beyanları çerçevesinde sabit olduğu, her ne kadar erkeğin kadının babasına darp uyguladığı da kadının anne ve babası olan tanıkların beyanları çerçevesinde sabit ise de söz konusu darp olayından sonra evlilik birliğinin uzunca bir süre daha devam ettiği, yine kadının, erkeğin kişisel temizliğine önem vermediği iddiasıyla ilgili olarak kadının tanığı Aybüke bir kez sofrada sivilcesini sıktığını gördüğünü beyan etmiş ise de bu münferit vakıanın erkeğin kişisel temizliğine önem vermediği şeklinde süreklilik arzeden bir vakıaya teşmil edilerek söz konusu vakıanın sabit görülemeyeceği, kadının erkeğe atfen ileri sürdüğü diğer vakıaların ise kadının hukuka uygun olarak dayandığı deliller çerçevesinde sabit olmadığı; her ne kadar taraflar cinsel birliktelik kuramadıklarıyla ilgili olarak birbirlerine kusur atfetmişler ise de tarafların karşılıklı ileri sürdükleri cinsil birliktelik kurumumu sebeplerini hukuka uygun deliller çerçevesinde ispat edemedikleri ancak az evvel de belirtildiği üzere cinsel birliktelik kuramadıklarının ise kendi beyanlarından anlaşıldığı; tüm bunlardan olarak taraflar arasındaki evlilik birliğinin tarafların az evvle açıklandığı şekliyle sübut bulan eylemleri nedeniyle, evliliğin devamı taraflardan beklenemeyecek ölçüde temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, taraflar eşit kusurlu olduğundan tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı karşı davacı kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı karşı davalı erkek vekili; kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı karşı davacı kadının tanığı ...'ın, "tarafların arası benim gördüğüm kadarı ile ayrılmalarından bir kaç hafta önceye kadar gayet iyiydi, hatta ayrılmalarından önce benim eşimi de yanlarına alarak bir gün tatilde kalarak döndüler,tarafların bir günlüğüne tatile gitmelerinin nedeni o sıralarda İstanbul da tüp bebek tedavisi için rendevulu olarak İstanbul'a gidecek olmalarıydı" şeklindeki beyanları karşısında eşler arasında yaşanan önceki olayların affedildiği ya da en azından hoşgörüyle karşılandığının kabulünün gerektiği, yine dosyada mevcut tanık beyanları ve tıbbi kayıtlara göre tarafların tüp bebek tedavisi için 25.07.2019 tarihinde başvuruda bulunduklarının anlaşıldığı, eşlerin tüp bebek tedavisi için İstanbul'a gitmelerinden önceki gün birlikte askeri gazinoya gittikleri, orada erkeğin bir arkadaşıyla konuşmaya dalması üzerine kadının onun yanına gelip araç anahtarını isteği, eşler arasında burada kısa süreli tartışma yaşandığı, tatil sonrası eşlerden kaynaklanan ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını kabule elverişli nitelikte bir eylemin varlığı ispat edilemediği, tüm bu durum karşısında her iki davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu, ancak, İlk Derece Mahkemesinin kadının davasında verdiği boşanma kararının taraflarca istinaf edilmediğinden kesinleştiği, bu nedenle karar gerekçesinin düzeltilerek erkeğin davasında verilen kararın kaldırılmasına ve konusuz kalan bu davanın esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, yukarıda açıklandığı üzere sunulan delillerle evlilik birliğinin eşlerden kaynaklanan sebeplerle temelinden sarsıldığı ispatlanamadığı, her iki tarafın maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden yasal koşullar gerçekleşmediği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin yukarıda açıklanan şekilde düzeltilerek erkek tarafından açılan davada verilen kararın kaldırılmasına ve bu dava yönünden yeniden hüküm tesisine; kadın tarafından açılan davada verilen boşanma kararı kesinleştiğinden erkek tarafından açılan boşanma davası konusuz kalmakla bu davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, koşulları oluşmadığından erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, kusurlu davranışlardan sonra tarafların birlikte yaşayıp yaşamadıkları, kusurların affedilip affedilmediği ve kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.