Logo

2. Hukuk Dairesi2023/683 E. 2024/5136 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle açtığı boşanma davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddinin temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, boşanma nedenine ilişkin iddialarını ispatlayamaması ve tanıklarını mahkemeye sunmaması nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2175 E., 2022/1433 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/379 E., 2019/729 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşmalı istemli temyiz edilmişse de, davacı kadın vekilinin 10.05.2024 tarihli dilekçesi ile duruşma isteminden vazgeçtiğinden, temyiz incelemesinin evrak üzerinden yapılmasına karar verilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafları Suriye uyruklu olduğunu ve evli olduklarını, Suriye'de resmi nikah ile evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkeğin, fiziksel, psikolojik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, hakaret ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek davanın kabulüyle tarafların evlilik birliğini sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetini anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkeğe, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı erkek tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamına göre evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine göre boşanma davası açıldığı, ön inceleme duruşmasında delillerini sunması, tanık adreslerini bildirmesi için davacı tarafa kesin süre verildiği, kesin süreye rağmen tanık bilgilerinin bildirmediği, tanık dinlenmek üzere belirlenen gün ve saatte hazır etmediği, toplanması gereken bir delil olmadığı, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, dava dilekçesinde tanık deliline ve sair delillere dayanan davacı tarafa ön inceleme duruşmasında delil listesi ve tanıklarını bildirmesi için kesin süre verildiği, dosya içerisindeki gider avansının yeterli olduğu, tanıkları bildirdiği takdirde tanıklarına tebligat çıkarılacağının ihtar edildiği, kesin süre içerisinde herhangi bir delil ve tanık listesi bildirilmediği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 243 üncü maddesi kapsamında da tanık dinlenmek üzere belirlenen gün ve saatte tanıkların hazır edilmediği, toplanacak bilgi belge olmadığı, davanın ispatlayamadığı, Türk Hukuku uygulaması ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanmaya karar vermek için evlilik birliğinin sarsıldığının ispatlanması gerektiği ve davacı kadının iddialarını ispatlayamadı gerekçesiyle, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, süresinde tanık deliline dayanılmasına rağmen İlk Derece Mahkemesi tarafından kesin süre içerisinde tanık listesinin bildirilmediği gerekçesiyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verildiği, İlk Derece Mahkemesi tarafından ön inceleme duruşmasında davanın reddedildiği, tanık ve delillerini sunmak üzere süre verilmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve davanın fer'îleriyle birlikte kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan incelemede; öncelikle İlk Derece Mahkemesince, kadının adli yardım talebinin reddedildiği ve ret kararına yapılan itirazın reddedilerek bu kararın kesinleştiği, adli yardım talebinin reddine ilişkin ara kararın istinaf yoluna tabi kararlardan olmadığı, buna karşın adli yardım talebi reddedilirse, ödeme gücünde sonradan gerçekleşen ciddi bir azalmaya dayanılarak tekrar talepte bulunulabileceği, davacı vekilinin istinaf başvurusu dilekçesi ile adli yardım talebinde bulunduğu, dosya kapsamındaki belgelerden davacının çalışmadığı, aldığı yardımla geçindiğinin anlaşıldığı, davacının kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu bu nedenle, davacı kadın vekilinin adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince 09.05.2019 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında hazır bulunan davacı kadın vekiline delil ve tanıklarını bildirmesi için kesin süre verildiği, davacı kadın vekilinin verilen kesin süre içinde tanık isim ve adreslerini bildirmediği gibi, tanıkların dinlenilmesine karar verilen tahkikat duruşmasında tanıklarını hazır etmediği, davacı kadın vekilinin istinaf dilekçesinde ön inceleme duruşmasında davanın reddine karar verildiğine ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı, davacı kadın vekilinin süresinde delillerini bildirmediği, davanın ispat edilemediğinden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, yabancılık unsuru taşıyan olayda Türk Hukukunun mu yoksa tarafların milli hukukunun mu uygulanacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5718 sayılı Kanunu'nun 1 inci maddesi, 2 nci maddesi, 5 inci maddesi, 6100 sayılı Kanunun 27 inci maddesi, 140 ıncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 243 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanunun 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 nci, 330 uncu, 331 inci.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.