"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/753 E., 2023/1441 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kaş Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/146 E., 2021/359 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine; karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 07.08.2007 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olmadığını, davalının hayvancılıkla uğraştığını, yazları ... Mahallesinin üst kısmında ... Yaylasında, kışları ... Dağında ikamet ettiklerini, bu yerlerin yerleşime açık olan alanlar olmadığını, tarafların yalnız ikamet ettiklerini, çevrede komşu olmadığını, sosyal çevreden uzaklaştıklarını, davalının buna rağmen davalının geceleri eve geç geldiğini, nereye gittiğini hiçbir zaman söylemediğini, davacıyı hayvanlarla tek bıraktığını, davalının, davacı ile ilgilenmediğini, çocukları olmadığı için davacının tüp bebek tedavisi gördüğünü, bu tedaviyi ailesinin yardımıyla gördüğünü, dinlenmesi gerekirken davalının buna izin vermediğini, davalının ısrarı ile hayvanlarla ilgilenmeye devam ettiğini, davalının müvekkiliyle bu süreçte de ilgilenmediğini, davalının davacı ile ilgilenmemesi ve davacının hep yalnız kalması sebebiyle de taraflar arasında bir aile yaşantısının tam olarak sağlanamadığını, bu durumun müvekkilinin psikolojisinin etkilediğini, yukarıda açıklanan tüm bu sebeplerle tarafların şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanmalarına; müvekkilinin ihlal edilen kişilik hakları ve yaşadığı fiziki ve ağır psikolojik sıkıntı ve zararların en azından hafiflemesi için 10.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalının iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin ilgili bir eş olduğunu, eşini yalnız bırakmadığını, gezmelere götürdüğünü, tüp bebek tedavisinin tek taraflı olmadığını, müvekkilinin çocuk istediğini, bunun için elinden geleni yaptığını, tedaviyi birlikte gördüklerini, hatta müvekkilinin bu hususta ameliyat geçirdiğini, ayrıca tüm masrafları müvekkilinin karşıladığını, davacı-karşı davalı tarafın tazminat hakedecek bir durumunun olmadığını, talebe konu altınların davacı tarafından tasarruf edildiğini, davalı tarafından alınmadığını, bu talepleri kabul etmediklerini, karşı davalarında ise, davalının müvekkil ve ailesine karşı hem saygısız, hem de sinirli ve agresif davranışlar sergilediğini, davacının, davalının hayvancılık yaptığını bilerek evlendiğini, ancak buna rağmen evlendikleri günden beri davalıya havanları satıp başka iş yapmak konusunda baskı yaptığını, yoksa ayrılmakla tehdit ettiğini, davacının ailesinin sürekli tarafların evliliğine müdahale ettiğini, davacı-karşı davalının evi terk ettiğini, tüm bu sebeplerle davacının davasının reddine, karşı davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına, karşı tarafın kusurlu olması ve tam kusurundan dolayı 30.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin geceleri eve geç geldiği, nereye gittiğini hiçbir zaman söylemediği, davacıyı hayvanlarla tek bıraktığı, erkeğin eşi ile ilgilenmediği, çocukları olmadığı için kadının tüp bebek tedavisi gördüğü, bu tedaviyi ailesinin yardımıyla gördüğü, kadının dinlenmesi gerekirken erkeğin buna izin vermediği, erkeğin ısrarı ile hayvanlarla ilgilenmeye devam ettiği, erkeğin bu süreçte eşi ile ilgilenmediği ve kadının hep yalnız kalması sebebiyle de taraflar arasında bir aile yaşantısının tam olarak sağlanamadığı, erkeğin evlilik birliğine yönelik yükümlülüklerini yerine getirmediği; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 185 inci ve 186 ncı maddelerine göre eşlerin birlikte yaşamak, birbirlerine sadık kalmak, yardımcı olmak ve birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılmaları gerektiğinin düzenlendiği, davalı-karşı davacı erkeğin üzerine düşen bu yükümlülükleri ihmal ettiğinin açık olup kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına; kadın yararına 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 7.500,00 TL manevî ve 7.500,00 TL maddî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine; karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili hükmün; lehine hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili hükmün; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi ve aleyhine hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun incelenmesinde dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı-karşı davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; davacı-karşı davalı kadının istinaf başvurusunun incelenmesinde gerekçeli kararın davacı-karşı davalı vekiline 05.01.2022 tarihinde elektronik posta yolu ile usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı-karşı davalı kadın vekilinin 27.01.2022 (elektronik imza) tarihinde istinaf başvurusunda bulunduğunun anlaşıldığı; istinaf başvurusunun 2 haftalık kesin süre geçtikten sonra yapıldığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadının istinaf dilekçesinin 6100 sayılı Kanun'un 346 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 352 nci maddesi uyarınca süre yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaftaki nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında geçimsizlik bulunup bulunmadığı, var ise kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile erkeğin tazminat taleplerinin kabulü gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.