"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1189 E., 2023/947 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Didim(Yenihisar) 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/421 E., 2021/116 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının, müvekkiline fiziksel şiddet uygulaması, tehdit etmesi, hakaret ve küfür etmesi, aşağılaması, elektrikleri keserek tacizde bulunması, evin ziline sürekli basarak manevî şiddet uygulaması, cinsel hayatları hakkında başkalarına yalan yanlış aktarımlarda bulunması, abartılı söylemlere kalkışması, ekonomik şiddet uygulaması, baskıcı davranması, öldürmekle tehdit etmesi, davalının ailesinin de müvekkilini sürekli aşağılaması, davalının buna ses çıkarmaması nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini, eşinin hastalığı nedeniyle bazen sinirleri bozularak kargaşa, tartışma çıkardığını, ama bunları önemsemediğini, bu nedenle sadece elektrikleri kapatma ve zil çalma olayını yaptığını ve özür dilediğini, ciddi bir geçimsizliklerinin olmadığını beyanla davanın reddine, aksi halde ortak çocuğun velâyetinin tarafına verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının, davacıya hakaret ettiği, sen kadın değilsin diyerek küçük düşürücü davranışta bulunduğu, davalının sürekli olarak bir işte çalışmamasından dolayı tarafların ekonomik zorluklar çektikleri ve bundan dolayı ortak konutun elektriklerinin kesildiği, davalının davacı ile özel yaşantılarını başkalarına anlattığı, davalının davacıyı psikolojik olarak rahatsız etmek için sürekli olarak evlerinin ziline bastığı, bu nedenlerle taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalının ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, karar tarihi itibariyle ortak çocuk reşit olduğundan velâyet ve iştirak nafakası hususunda karar verilmesine yer olmadığına, çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakasının çocuğun reşit olduğu 06.08.2020 tarihi ile sınırlandırılmasına karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, davacının delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü ile boşanma ve kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davalı aleyhine belirlenen ve gerçekleşen "kadına hakaret ettiği, küçük düşürücü davranışlarda bulunduğu, sürekli ve düzenli çalışmaması nedeni ile ekonomik zorluklar çekilmesine sebebiyet verdiği, bu sebeple müşterek konutun elektriğinin kesildiği, özel yaşantılarını başkalarına anlattığı, sürekli evin ziline basarak pisikolojik olarak rahatsız ettiği" maddî vakıalarının bir kısmının davacı tanık beyanları, bir kısmının (zile sürekli basarak) davalı ikrarı ile ispat edildiği, davalının, tanık deliline dayandığı ve tanık listesi sunduğu halde dinletmediği ve başka bir delil de sunmadığı, davacının bir kusurunun ispat edilemediği, gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı tam kusurlu olduğu halde, Mahkemece davalı için ağır kusurlu belirlemesi yapılması hatalı ise de, davacının istinaf talebinde bulunmadığı, olayların akışı karşısında davacının davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği, davalının, davacının delillerinin ve eklerinin taraflarına tebliğ edilmediği ve bu sebeple savunma haklarının kısıtlandığı itirazının, dava dilekçesine ekli delil ya da belgenin bulunmaması, kaldı ki bu eksikliğin yargılama safahatında her zaman giderilebilecek ve ulaşılabilecek olunması karşısında itibar edilmediği, davalının bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü ile boşanma ve kusur belirlemesi yönünden yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.