Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6857 E. 2023/4410 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarının azlığı nedeniyle temyiz edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatler gözetilerek, davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2023/1 E., 2023/3 K.

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının iştirak, yoksulluk, tazminatlar yönünden kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; iştirak, yoksulluk nafakaları ile tazminatlara karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, davacı için aylık 1.250,00 TL, çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; boşanma davasının reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2020 tarihli ve 2018/740 Esas, 2020/140 Karar sayılı kararıyla; davalı erkeğin başka kadınla yaşadığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, iştirak nafakasının kusurdan bağımsız olması, velâyetin kendisinde olmayan eşin de müşterek çocukların giderlerine katılması gerektiği, küçüklerin eğitim-öğretim, giyim, beslenme ve diğer giderleri düşünüldüğünde davalı babanın da müşterek çocukların ihtiyaçlarına katılması gerektiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin yapılan tespitler ışığında davacı kadının düzenli ve yeterli gelirinin bulunmadığı, kusursuz olan davacı kadına tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olması, boşanma sonucu davacı kadının en azından davalı eşinin maddî desteğini yitireceği, tarafların evli kaldıkları süre, karşılıklı sosyal ve ekonomik durumları ile davalının kusur durumu, davacının kusursuzluğu ve hakkaniyet ilkesi ve erkeğin eyleminin kadının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu göz önüne alınarak davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat ödenmesine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, dava tarihinden kararın kesinleşmesine kadar kadın için aylık 500,00 TL, ortak çocuklar için aylık ayrı ayrı 300,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesi ile birlikte aynı miktarların kadın için yoksulluk, çocuklar için iştirak nafakasının, kadın lehine 20.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, velâyet, yoksulluk ve iştirak nafakaları, maddî ve manevî tazminatlar yönünden, davacı kadın vekili nafakaların ve maddî ve manevî tazminatların miktarı yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli ve 2020/1692 Esas, 2022/1186 Karar sayılı kararıyla; tüm dava dosyası, davacı kadın tarafından usulüne uygun olarak gösterilen ve toplanan tüm deliller, İlk Derece Mahkemesince verilen karar, karar gerekçesi, tarafların istinaf başvuru nedenleri birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında geçimsizlik olduğu, davalı erkeğin; evlilik birliği içerisinde ... ve ... isimli kadınlarla ilişkisinin olduğu, ... isimli kadınla birlikte yaşadığı, davalı erkeğin kusurlu davranışlarıyla taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, belirlenen bu durumlara göre; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın belirlenen kusur durumunun, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, gelir seviyeleri, yaşantıları, boşanmaya neden olan olaylarda belirlenen kusur durumu dikkate alındığında; kadın ve müşterek çocuklar için yargılama süresince takdir edilen tedbir nafakası miktarının, kararın kesinleşmesiyle birlikte kadın ve çocuk yönünden takdir edilen yoksulluk, iştirak nafakası ve miktarlarının, kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminat ve miktarlarının, toplanan tüm delillere, usul ve yasaya uygun olduğu, yasal şartların oluştuğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumuna uygun düştüğü anlaşıldığından, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 10.11.2022 tarihli kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ile ortak çocukların ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakalarının az olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatların az olduğundan bahisle, Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi hükmünün bu yönlerden bozulmasına, sair yönlerden hükmün onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davacı kadın için aylık 750,00 TL tedbir, hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesini müteakip yoksulluk nafakası olarak aynen devamına, velâyeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 450,00 TL tedbir, hükmedilen tedbir nafakasının kararın kesinleşmesini müteakip iştirak nafakası olarak aynen devamına, davacı kadın için 30.000,00 TL maddî , 60.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; nafakaların ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın yararına hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarının dosya kapsamına, hakkaniyete ve bozmanın amacına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu anlaşılmakla; davacı kadın vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un "hakkaniyet ilkesi" ile ilgili 4 üncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Yukarıda (2) ve (3) numaralı paragraflarda belirtildiği üzere temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının ve maddî tazminatın miktarı yönlerinden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.