Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6858 E. 2024/4810 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında boşanmaya sebep olan kusurun belirlenmesi, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat ile ziynet alacağının tespiti hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1433 E., 2023/835 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/538 E., 2022/56 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine , davacı- karşı davalının ziynet alacağı isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı davasında reddedilen kısmına yönelik vekalet ücreti yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre davacı-karşı davalı erkek vekilinin temyize konu ziynet alacağı miktarı, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı-karşı davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı- karşı davalı erkek vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiklerini, erkeğin maddi olanaklarını aşacak şekilde taleplerde bulunduğunu, kadının tartışmada müşterek çocukların yanında intihar girişiminde bulunduğunu, bıçakla kendisine zarar vermeye kalkıştığını, erkeği kendi eski eşi ile kıyasladığını ve onun soyadının yazılı olduğu ehliyeti değiştirmediğini, erkek hakkında haksız şikayette bulunduğunu ve şikayet etmekle tehdit ettiğini, mahrem konuları üçüncü kişilere anlattığını, erkeğin annesinin eve gelmesini istemediğini, altınların kadın adına banka hesabına yatırıldığını, kadının gönderdiği mesajların af mahiyetinde olduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap- karşı dava dilekçesinde özetle; kadının rızasını almadan yaşlı annesi ve şizofreni hastası kız kardeşine bakma emri verdiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, ziynet eşyaların erkek tarafından bozdurularak harcandığını, kadına ve ailesine küfürler ettiğini, aldattığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması ve kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, aylık toplam 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, 16'şar gram 6 adet burma bilezik, 4 adet yarım altın, 4 adet çeyrek altının aynen iadesine mümkün olmadığı taktirde toplam bedeli 35.700,00 TL'nin tahsiline, mal rejiminin tasfiyesi ile malların paylaştırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğin üzerine bıçakla saldırdığı, eşler arasındaki mahrem konuları üçüncü kişilere anlattığı, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, küçük düşürücü sözler söylediği, kadına ve ailesine küfür ettiği, erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu, erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığının sabit olduğunun ve ispatlandığının anlaşıldığı, gerçekleşen durum karşısında davacı karşı davalı erkeğin, karşı davacı kadına pek kötü ve onur kırıcı davranışta bulunduğu, kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının varlığına ilişkin olarak dosyaya ibraz edilen herhangi bir fotoğraf ve video kaydının bulunmadığı ancak beyanları tespit edilen davacı ve davalı tanıklarının beyanları değerlendirildiğinde talep konusu " 4 adet yarım altın ve 4 adet çeyrek altının" varlığının taraf tanıklarının somut ve görgüye dayalı beyanları ile ispatlandığı,dosyada talep edilen ziynetlere ilişkin tanık beyanları ile ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair somut ve görgüye dayalı beyanda bulundukları, erkek tarafından dilekçelerde aksinin iddia edilmediği gerekçesi ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan asıl boşanma davası ile 4721 sayılı Kanun'un 162 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince açılan karşı boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar ... için aylık 750,00 TL, ... için aylık 650,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için toplu olarak 15.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın için 25.000,00 TL maddî ve 23.000,00 TL manevî tazminata, 4 adet yarım altın ve 4 adet çeyrek altın oluşan ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının bedelleri toplamı 5.318,56 TL'nin erkekten alınarak kadına verilmesine, kaşı davada karşı davacının mal rejiminden kaynaklı alacak talepli davasının iş u dava dosyasından tefrikine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının çekilen video kaydından haberdar olduğunu, delillerin değerlendirilmediğini, ziynet iddiasına yönelik Eminevim ve banka kayıtlarının incelenmediğini, kadının barışma mesajları gönderdiğini, reddedilen ziynet alacağı yönünden erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek, kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, velayet, kabul edilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ile miktarları, kabul edilen ziynet alacağı ile reddedilen ziynet alacağı kısmı üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, istinaf başvurusunun yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı davasında reddedilen kısım yönünden vekalet ücreti yönünden kabulü ile hükmün 10 no'lu bendinin kaldırılmasına, ''davalı-karşı davacı kadın eş yönünden şartları oluşmayan yoksulluk nafakası isteminin reddine, ziynet alacağı davasında, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı-karşı davalı erkek lehine reddeline alacak istemi yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacı kadından alınarak davacı-karşı davalı erkeğe verilmesine'' şeklinde hüküm tesisine,erkek vekilinin kabul edilen ziynet alacağına yönelik verilen kararın, ilk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle istinaf başvuru dilekçesinin reddine, usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin karşı dava, kusur, velâyet, maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, karşı boşanma davasının kabulü, velâyet, kabul edilen tazminatlar ve miktarı, kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan karşı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının kötü muamele, onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma taleplerinin kabulü için yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, karşı boşanma davasının kabulünün usul ve yasaya uygun olup olmadığı, hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 162 inci maddesi, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2.Davacı- karşı davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.