"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2015/24 E., 2021/74 K.
Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davalı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalı adına kayıtlı 3864 ada 4 parsel sayılı taşınmazın evlilik birliği içinde tarafların çalışmalarının karşılığı elde ettikleri gelirle edinildiğini, müvekkilinin gelirinin davalının gelirinden fazla olduğunu, üzerine yapılan binanın da tarafların yurtdışından gönderdikleri para ile yapıldığını, müvekkiline altın, araba bırakıldığı iddialarının doğru olmadığını, arsanın alınmasında %80 den fazla katkısının olduğunu, binanın yapımının 2002 yılından sonra olduğundan en az binanın yarısında müvekkilinin hakkı olduğunu belirterek mal rejiminin tasfiyesiyle, tasfiye sonucunda ortaya çıkacak (davanın gerçek değerinin belirlenmesinden sonra yapacakları ıslahla belirleyecekleri fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) 1.000,00 TL alacağın tasfiyenin sona ermesinden başlayarak yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; davacı kadın vekili 21.02.2020 tarihli dilekçesiyle talep miktarını katkı payı alacağı yönünden 95.000,00 TL, katılma alacağı yönünden 258.600,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, taşınmazın müvekkilinin kişisel malı olduğunu, taşınmaz üzerindeki binanın müvekkilinin ağabeyi ve babası tarafından yapıldığını, masrafların onlar tarafından karışılandığını, Almanya’da davacıya altın olarak 30 burma bilezik, 2 büyük set, 1 altın künye, 1 gerdanlık, küpe, kolye olmak üzere toplam 1 kg üzerinde altın, poliçe birikimi, araç bırakıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.09.2013 tarih ve 2013/18 Esas, 2013/648 Karar sayılı kararıyla mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.11.2014 tarih ve 2013/21675 Esas, 2014/21577 Karar sayılı kararı ile, davanın mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 214 üncü maddesinin ikinci maddesi uyarınca boşanmaya karar veren yerel mahkemenin yetkili olduğu, taraf delilleri toplanarak esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, arsa üzerinde bulunan bina nedeniyle 258.600,00 TL katılma alacağının faizi ile birlikte tahsiline, arsanın edinilmesinde de davacının takdiren % 50 oranında katkısı olduğu kabul edilerek 47.500,00 TL katkı payı alacağının tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 16.01.2023 tarih ve 2022/7569 Esas, 2023/163 Karar sayılı kararı ile, kararın tarafların karşılıklı iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu, davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediği belirtilerek davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına davalı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde; davacının inşaatın yapımına para gönderdiğini ve arsanın alınmasında katkısının olduğunu ispatlayamadığı, tarafların arsanın alınması ve inşaatın yapılması için gerekli ekonomik güçlerinin olmadığını, inşaatın babası ve ağabeyi tarafından yapıldığını belirtilerek kararının düzeltilmesi talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, davacının katkısını ispatlayıp ispatlayamadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmıış olup, karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Karar düzeltme talebinin REDDİNE,
1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 562.65 TL para ceza ile 1.470,00 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.