Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6865 E. 2023/5009 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının boşanma hükmü yönünden tanınma şartlarının oluşup oluşmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararında boşanma hükmünün kesinleştiğinin anlaşılması ve tanıma kararında usul ve esasa aykırılık bulunmaması gözetilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/797 E., 2022/1095 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akyazı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/163 E., 2022/162 K.

Taraflar arasındaki tanıma-tenfiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yabancı mahkeme kararının tarafların boşanmalarına dair hükmünün tanınmasına, ortak çocukların velâyet, nafaka ve kişisel ilişki yönünden hükmünün tenfizi taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş olup, davacı vekili tarafından incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı vekilinin duruşma isteğinin reddine karar verilmiş, diğer yandan somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından istinaf edilmemiş, davalı erkeğin istinaf başvurusu ise Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunmayan tarafın, Bölge Adliye Mahkemesince verilen esastan ret kararına karşı temyiz hakkı bulunmadığından davacının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Hollanda Devleti Noord Holland Mahkemesinin C/15 /294827 / FA RK 19-5911 sayılı ilamı ile boşandıklarını, ergin olmayan Uğurcan Korkmaz , Semanur Simen Korkmaz, Hazal Gaye Korkmaz isimli çocukların velâyetinin davacı anneye verildiğini, Perim 229, 1503 GC Zaandam adresinde davacının kiracı olacağı, davalının her çocuk başına ve davacıya aylık 200 Avro, geçim yardımı olarak davacıya 250 Avro ödeyeceğine yönelik karar verildiğini belirterek söz konusu kararın tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini yabancı mahkeme kararı hakkında istinaf yoluna gidildiğini ve kararın bozulduğunu, müşterek çocukların velâyetinin davalıya verildiğini, ilk kararın ortadan kalktığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün boşanma kısmının kesinleştiği ancak nafaka ve velâyetin kesinleşmediği, bu durumun dosya içinde yer alan 4V3304/2020 numaralı evraka atıf yapan Noor Holland Mahkemesi'nin 24 Şubat 2021 tarihli evrakında "...mahkeme tarafından ilan edilen boşanmanın kesinleşmiş olduğu ve artık hiçbir yasal yola başvurulamayacağı ..." şeklinde ifade edildiği boşanma dışındaki hükümlerin ise istinaf edildiği, istinaf ilamının ise henüz kesinleştiğinin net olarak ispat edilemediği, kararın altında beyanname başlığıyla " ...İşbu yazı ile yukarıda yazılı İstinaf Mahkemesi kararına karşı, Danıştay Kaleminin sicillerinde, temiz edildiği görülmedi..." şeklinde 17 Aralık 2021 tarihli kaydın bulunduğu, Mahkemece taraflara kesinleşmiş, Türkçe'ye tercüme edilmiş ve apostil şerhli mahkeme ilamlarını sunmak üzere süre verildiği ancak verilen süre içerisinde eksiklilerin giderilmediği gerekçesi ile nafaka ve velâyet kararlarının tenfizinin reddi gerektiği gerekçesi ile kararın tarafların 8 Ekim 2020 de kesinleşen boşanmaya dair hükmünün tanınmasına, velâyet , nafaka ve kişisel ilişki taleplerinin tenfizi talebinin, ilgili hükümlerin 13 Temmuz 2021 tarih 200.280.822/01 dava numaralı ilam ile kaldırıldığından tenfizi taleplerinin reddine, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, davalı yararına vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu yabancı mahkeme kararının temyizi ile ortadan kaldırıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu, yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfiz işleminin yapılabilmesi için, kararın kesinleşme şerhi ve apostilin bulunması gerektiğini, davacının mahkemeye apostil şerhini sunmadığını, boşanma hükmüne yönelik verilen tanıma kararının usul, hak, yasa ve yargıtay içtihatlarına aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının kabul edilen kısım yönünden duruşma istemli olarak kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yabancı mahkeme kararında boşanma kısmının kesinleştiği ancak nafaka ve velâyet hususlarının kesinleşmediği anlaşıldığından boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davalı yararına vekâlet ücreti takdirinin ve kararda istinaf kanun yolunun açık olmasının hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini duruşmalı olarak talep etmiştir. Ek beyan dilekçesi ile ya her iki taraf yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi ya da her iki taraf lehine de vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davaya konu yabancı mahkeme kararının temyiz edildiğini, temyiz mahkemesince ilgili kararın kaldırıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacı tarafa kararın apostil şerhli asıl ve tercümesini sunması için üç kez süre verildiğini, ancak tarafın eksik belgeleri dosyaya ibraz edemediğini, buna rağmen verilen kabul edilen kısım yönünden verilen kararın hatalı olup hükmün kaldırılarak bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davaya konu yabancı mahkeme kararının boşanma hükmü yönünden tanınması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

5718 sayılı Kanun'un 50 nci, 52 nci, 54 üncü ve 58 inci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

İstek halinde temyiz karar harcının yatıran davacıya geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.