Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6870 E. 2023/4235 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Baba ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin kapsamının çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, İlk Derece Mahkemesince belirlenen kişisel ilişki düzenlemesini onayan Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1099 E., 2023/1099 K.

KARAR : Başvurunun kısmen miktardan, kısmen esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/105 E., 2023/271 K.

Taraflar arasındaki iştirak nafakası, velâyetin değiştirilmesi ve kişisel ilişki kurulması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı karşı davalının iştirak nafakası davasının kısmen kabulüne, davalı karşı davacının velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ile kişisel ilişki kurulması davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun iştirak nafakası yönünden miktar itibariyle kesin olması nedeniyle reddine, sair istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda, gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamaz. Temyize konu edilen miktarın, kesinlik sınırının altında kalması hâlinde 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, davalı karşı davacı tarafından temyize konu edilen ortak çocuklar için hüküm altına alınan iştirak nafakasının yıllık miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.735,737 TL’nin altında kalmaktadır. Açıklanan nedenlerle davalı karşı davacı vekilinin iştirak nafakası davasının kısmen kabul edilen bölümüne yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Velâyetin değiştirilmesine ilişkin dava 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 382 nci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (13) üncü alt bendi uyarınca çekişmesiz yargı işidir. Bölge Adliye Mahkemelerince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi uyarınca temyiz edilemez.

Bu durumda, davalı karşı davacı erkek vekilinin velâyetin değiştirilmesi davasının reddine yönelik temyiz dilekçesininde reddine karar verilmesi gerekmiştir.

Davalı karşı davacı vekilinin reddedilen yönler dışında kalan temyiz itizarları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı anne vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 2006 yılında dini nikahla bir araya geldiklerini, müvekkilin davalının resmi nikahlı eşi ile bir yıl aynı evde yaşadığını, daha sonra davalının müvekkile oturdukları dairenin hemen yanındaki daireyi tuttuğunu, tutulan bu dairede tarafların yaklaşık 2 yıl öncesine kadar beraber yaşadıklarını, beraberliklerinden dört çocuklarının bulunduğunu, çocukların anne ile yaşadıklarını, müvekkilin bu daireden ayrılarak başka bir daireye taşındığını, bu zamana kadar hem kendisinin hem çocukların tüm ihtiyaçlarını tek başına üstlendiğini, davalının maddî manevî bir katkı sağlamadığını, bu nedenle davanın kabulü ile her bir çocuk için ayrı ayrı 1.500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini nafakaların ÜFE ve TÜFE artış oranında her yıl arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı baba cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya ev aldığını, piyasa değeri 8.5 milyon TL olan şirket hissesini ücretsiz devrettiğini, işlerinin kötü gitmesi üzere iflas edeceğini anlayan davacının 2020 yılında ortak çocuklarla birlikte ortak konutu terk ettiğini, şirket hissesini devrederek bugünkü değeri 750.000,00 TL olan bir daire satın aldığını, kalan parası ile İstanbul'a taşındığını, davacı kadının kendi işlettiği dükkanı olduğunu, aylık 30.000,00 TL kazanç elde ettiğini, müvekkilin iflas ettiğini ve işsiz olduğunu, borçlusu olduğu icra dosyaları bulunduğunu, müvekkilin halen birlikte yaşadığı resmi nikahlı eşi ve 2 ortak çocuğu ile 80 yaşındaki annesinin geçimini dahi sağlamakta oldukça zorlandığını, kaldı ki davacı kadının ise memleketi ... ilinin şehir merkezinde miras hisseli de olsa değerli ev ve arsalarının da bulunduğunu, davacı kadının müvekkille imam nikahlı evlenmesinin çok öncesinden beri psikolojisi bozuk olup zaman zaman kendini jiletlediğini ve 6 kez intihara teşebbüs ettiğini, çocukların bakım ve gözetimini yapmadığını, çocukları gün boyunca yalnız bıraktığını, velâyet sorumluluğunu yerine getiremediğini iddia ederek ortak çocukların velâyetinin müvekkile verilmesine, çocukların her biri için ayrı ayrı 1.500,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, velâyetin verilmemesi halinde her hafta sonu dini ve milli bayramlar, yarı yıl ve yaz tatillerinde olacak şekilde kişisel ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların birlikteliklerinden dünyaya gelen ortak çocuk Tufan'ın 13, ortak çocuk ... 12, ortak çocuk... 10 ve diğer ortak çocuk...'ın 9 yaşında oldukları, tanıma suretiyle babaları ile aralarında soy bağı ilişkisi kurulduğu, çocukların uzman tarafından alınan beyanlarında; babasının evinde babaannesi, üvey annesi ve üvey abilerinin olduklarını, üvey anne ve üvey abilerinin kendilerine şiddet uyguladıklarını, anneleri ile yaşamak istediklerini, ifade ettikleri, sosyal inceleme raporunda uzmanların ortak çocukların velâyetinin annelerinde kalmasının ve baba ile kişisel ilişki kurulmasının küçüklerin menfaatine olacağının belirtildiği, davacı-karşı davalı annenin de velâyet görevini savsakladığına dair herhangi bir delil bilgi ve belge bulunmadığı dikkate alınarak velâyetin değiştirilmesini gerektirir bir durum bulunmadığı, velâyet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları ölçüsünde ortak çocukların giderlerine katılmakla yükümlü olduğu gerekçesi ile davacı karşı davalının davasının kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren her ay düzenli olarak ortak çocuk Tufan için 1.000,00 TL, ortak çocuk ... için 900,00 TL, ortak çocuk ... ... için 800,00 TL ve ortak çocuk... için 800,00 TL iştirak nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, söz konusu nafaka miktarının kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK'in yayınladığı yıllık TÜFE oranında artışa tabi tutulmasına, davalı karşı davacının velâyet değişikliğine dair davasının reddine, kişisel ilişki kurulmasına dair davasının kısmen kabulü ile ortak çocuklarıları ... ..., ... ... ve... ile davalı-karşı davacı baba arasında; her ayın 2 nci ve 4 üncü Cumartesi-Pazar günleri; Cumartesi günü sabah saat: 10.00'dan Pazar günü saat: 18.00'e kadar geceli gündüzlü olarak, her yıl dini bayramların 2 nci ve 3 üncü günü; 2 nci Günü sabah saat: 10:00'dan 3 ürcü günü akşam 18.00'e kadar, her yıl sömestr tatilinin ilk 1 haftasında; 1 inci Pazartesi günü sabah saat:10.00'dan ve 2 nci Pazar günü akşam saat:18.00'e kadar geceli gündüzlü olarak ve her yıl 1-31 Temmuz tarihleri arasında; 1 Temmuz günü sabah saat: 10.00'dan 31 Temmuz günü saat: 18.00'e kadar geceli gündüzlü olarak kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ortak çocukların üstün yararı gözetilerek velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılmasına, kişisel ilişki kararının yeniden düzenlenmesine, velâyet talepleri kabul edildiği takdirde ortak çocuklar yararına iştirak nafakasına hükmedilmesine, asıl davanın reddine, karşı davalarının tam kabulüne karar verilmek üzere Mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda; İlk Derece Mahkemesince velâyet ve kişisel ilişki tesisi yönünden verilen kararda her hangi bir isabetsizlik bulunmadı, 01.01.2023 tarihi itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun(6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesindeki parasal sınırın 17.830,00 TL. olduğu, hükmolunan yıllık nafaka miktarlarının her bir çocuk için ayrı ayrı bu miktarın altında kaldığı kesin olan bir karara karşı istinaf kanun yoluna gidilemeyeceği gerekçesi ile; davalı-karşı davacı vekilinin iştirak nafakalarına yönelik istinaf kanun yoluna başvurma taleplerinin 6100 sayılı Kanunu'nun 341 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar yönünden reddine, davalı-karşı davacı vekilinin velâyet ve kişisel ilişki tesisine yönelik istinaf başvurusunun ise kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir,

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın kabulünün hatalı olduğu karşı davalarının bütünüyle kabulü gerektiği, çocukların tüm ihtiyaçlarının tarafından giderildiğini, kadına şirket hissesini karşılıksız devrettiğini, kadının pek çok kez intihar girişimi olduğu ve velâyet yetkisini gerektiği şekilde kullanamayacağını belirterek; kadının davasının kabulü ile velâyetin değiştirilmesi davasının reddi ile kişisel ilişki talebinin kısmen kabulünü temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, baba ile ortak çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı, babalık duygularının tatmini açısından yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 323 üncü ve 324 üncü maddeleri,Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 3 üncü, 9 uncu ve 12 inci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı karşı davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı karşı davacı vekilinin velâyetin değiştirilmesi ve kısmen kabul edilen iştirak nafakası davasına yönelik temyiz dilekçesinin ayrı ayrı REDDİNE,

2. Davalı karşı davacı vekilinin diğer hususlara yönelik temyizinin incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.