Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6893 E. 2024/3424 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olayların ispatı, kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin yerindeliği.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tanık beyanları değerlendirilerek erkeğin evlilik dışı ilişkisinin boşanmaya sebebiyet verdiği ve tam kusurlu olduğu kanaatine varılıp, ilk derece mahkemesinin boşanma, velayet, nafaka ve tazminata ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/910 E., 2023/1015 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/250 E., 2021/116 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın ve karşı davanın kabulüne ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; evlilik boyunca erkek tarafından hor görüldüğünü, aşağılandığını, hiçbir zaman sevgi görmediğini, eğitim durumundan ötürü "sen ne anlarsın", "senin kafan basmaz", "cahil" gibi sözler söylediğini, sosyal çevresine dahil etmek istemediğini, erkeğin başka bir kadınla evlilik dışı birliktelik yaşadığını, evi terk ettiğini, Kayseri Bünyan ilçesine tayininin çıktığını, evilik dışı birliktelik yaşadığı kadının da Kayseri'ye gittiğini, birlikte yaşamaya başladıklarını, erkeğin Mersin 2. Aile Mahkemesi'nin 2015/875 Esas 2016/463 sayılı dosyasından boşanma davası açtığının bu davanın reddedildiğini, erkeğin evlilik dışı ilişkisinden 2 çocuğunun olduğunu, erkeğin davasındaki iddiaları kabul etmediğini, davacı-davalı kadın ile olan ortak çocuklarıyla yeterince ilgilenmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine ve adli yardım talebinin kabulüne hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkek tarafından daha önce açılan boşanma davasında kadının erkeği sevdiğini ayrılmak istemediğini söylediğini, kadının iddialarını kabul etmediğini, kadının erkeği müşterek konutta istemediğini söylediği ve erkeği evden uzaklaştırdığı, kadının erkeğin ilişkisinden haberinin olduğunu buna rıza gösterdiğini, bu duruma dayanarak dava açamayacağını, dava açmak için hak düşürücü sürelerin geçtiğini, kadının birlik görevlerini yerine getirmediğini, erkek ile duygusal paylaşım yapmaktan kaçındığını, hoşnutsuz olduğunu, erkeğin ailesi ile problem yaşadığını, zamanının çoğunu kendi ailesiyle geçirdiğini, erkeğin Mersin 2. Aile Mahkemesi'nin 2015/875 Esas 2016/463 K. sayılı dosyasından boşanma davası açtığının bu davanın reddedildiğini, kararın 19.09.2016 tarihinde kesinleştiğini bu tarihten beri tarafların bir araya gelmediklerini, kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; davacı-davalı kadının; davalı-davacı eşinin kendisini aşağıladığı, hor gördüğü, sevgi göstermediği, başka bir kadın ile evlilik dışı ilişki yaşadığı, evi terk ettiği, dışarıdaki etkinliklere kendisini hiç götürmediği, çocukları kendisi ile görüştürmemekle tehdit ettiği vakıalarına dayandığı, davalı-davacı erkeğin; kadının en ufak şeyi büyütüp problem haline getirdiği, kendi ailesi ile bile sorun yaşadığı vakıalarına dayandığı, dinlenen tanık beyanları ve davalı karşı davacının nüfus kaydında tarafların ortak çocuklarından başka 2 tane daha çocuğunun olduğu, bu çocukların doğum tarihlerinin tarafların evlilik birlikteliği içerisi olduğunun birlikte değerlendirilmesi sonucunda davacı- davalı yanca dava dilekçesinde iddia olunan vakıaların ispatlanmış, davalı-davacı erkeğin cevap dilekçesinde iddia olunan vakıaların ispatlanmamış sayılarak davalı-davacı erkeğin tam kusurlu kabul edildiği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, önceki boşanma davasının reddinin kesinleşme tarihinden dava tarihi arasında gerçekleşen 3 yıllık yasal süre içerisinde tarafların bir araya gelemedikleri, evlilik birliğini tesis edemediklerinin dosya kapsamı ile belirlendiği, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca taraflar arasında daha önce görülüp red ile sonuçlanan davada kararın kesinleşmesinden sonra 3 yıllık yasal süreç içerisinde evlilik birliği yeniden kurulamamış ise boşanma kararının verilmesinin yasal bir zorunluluk olması nedeniyle karşı davanın da bu yönü ile kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, ortak çocuklardan ... ve ...'ün velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararlarına olacağı ve velâyet kendisine verilmeyen eşin çocukların bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu, ortak çocuklar ...'ün velâyetinin babaya verilmesinin üstün yararına olacağı gerekçesi ile; asıl davanın ve karşı davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ... ve ...'ün velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ...'ün velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ile velâyet verilmeyen taraf ile arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... ve ...'ün her biri yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı- davalı kadının açtığı davada verilen boşanma, kusur, velâyet, tedbir- iştirak nafakası, kadın lehine verilen maddî ve manevî tazminat kararının istinaf incelmesi neticesinde ortadan kaldırılmasına karar verilmesini, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararında karşı dava için yargılama harç ve giderleri ile karşı davanın kabulü ve velâyet talepleri yönünden ayrıca hüküm kurulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve davalı-davacı erkek tarafından açılan davada reddedilen velâyet talebi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı- davalı kadının açtığı davada verilen boşanma, kusur, velâyet, tedbir ve iştirak nafakası, kadın lehine verilen maddî ve manevî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının tarafından açılan boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı, çocukların velâyeti ve çocuklar için hükmedilen nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 182 inci ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.