"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2222 E., 2023/1293 K.
KARAR : Kısmen kabul ile yeniden esas hakkında hüküm verilmesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/64 E., 2021/1071 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının evlilik boyunca davacıyı darp ettiğini, aşağıladığını, hakaret ettiğini, davacının 2014 yılında boşanma davası açtığını, bu davadan sonrasında feragat ettiğini, davalının davacının kendi ailesiyle görüşmesine engel olduğunu, davalının agresif bir yapıya sahip olması nedeniyle ceza aldığını, 2017 yılı kurban bayramı arefesinde tarafların tartışması üzerine davalının davacının gözüne yumruk attığını, tekme attığını, 2019 yılı Mayıs ayında davacının hamile olduğunu tarafların öğrendiğini, davalının bu çocuğu istemeyerek davacının kürtaj olmak zorunda kaldığını, davalının davacıyı sürekli darp ettiğini, çocuklara karşı da bu şekilde davrandığını , son olayda davalının davacının telefonunu alarak sim kartını kırmak istediğini, davacının vermeyince çayı ve şekerliliği tepsiyle birlikte davacıya fırlattığını, bu sırda ortak çocuklardan ... ve ...'ın olaya müdahale etmesi üzerine davalının bu çocuklara da darp uyguladığını, bunun üzerine davacının polise haber verdiğini ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 750,00 TL tedbir ve yoksulluk, 50.000.TL maddî ve 50.000.TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ailesinin evlilik birliğine sürekli olumsuz şekilde müdahale ettiğini, davacının annesi ve babasının sözünden çıkmayan bir evlat olarak davalı ile olan bütün özel hayatını ailesi ve akrabalarına anlattığını, davalıyı etrafta hep kötü şekilde tanıttığını, bunun üzerine de ailesi ve akrabaları davalıya karşı hep bir önyargı beslediklerini, kürtaj meselesi ile ilgili doktor dış gebelik olduğunu, gebelik sonlanmaması halinde 6.ayda annenin zehirleneceğini ve ölüm riski olduğunu söyleyince gebelik sonlandığını, bu konuda davalının baskısı, tehdidi vs hiç bir müdahalesi olmadığını ,davacının şüpheli tavırları, komşudan geliyorum diye eve gece 1 de gelmeleri, telefonuna görüştüğü insanları hep farklı isimlerle kaydetmesi, çocukları babaya karşı kışkırtması, evdeki eşyaların arasından sürekli arapça yazılar dualar vs çıkması, annesinin evinden getirdiği sıvıları yemeklere dökmesi, müvekkilin cüzdanından sürekli para alması, müvekkile ''erkekliğin olmasın diye sürekli dualar ediyorum.'' şeklindeki beyanı, müvekkil ile ilgili ''oğlunuz hasta tedavi görsün.'' şeklinde söylemlerle insanlarda olumsuz düşünceler oluşturması vs daha bir çok meseleye davalının sırf çocukları için katlanmış aile birliği bozulmasın diye uğraştığını evliliği çekilmez hale getiren, onuru kırılan, hayalleri yıkılan sadece davacı olmayıp kusurlu olan da sadece davalı olduğunu ,bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına ve çocuklara şiddet uyguladığı, kadının sim kartını kırdığı, ailesiyle görüşmesine izin vermediği, kadının erkeğe psikopat diye hakaret ettiği belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 400,00 TL tedbir/iştirak, kadın yararına için 500,00 TL tedbir/yoksulluk ve kadın için 18.000,00 TL maddî 18.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur değerlendirmesini, çocuklar için hükmedilen tedbir-iştirak nafakası ile maddî-manevî tazminat miktarını, yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü, kusur değerlendirmesi, nafaka ve tazminat, velâyet yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına yüklenen erkeğe psikopat diye hakaret etmek kusurunun af kapsamında kaldığı anlaşıldığından kusur olmaktan çıkarılması gerektiği ve kadının Beyşehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/73 Esas 2021/127 Karar sayılı ilamı ile erkeğe fiziksel şiddet uygulaması sebebiyle kusurlu bulunduğu, belirtilerek mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusur durumuna göre yine de erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bentlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle ortak çocuk ... için 500,00 TL iştirak nafakasına, ortak çocuk ...'ın ergin olması nedeniyle iştirak nafakası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, davanın kabulü, kusur değerlendirmesi, nafaka ve tazminat, velâyet. yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile miktarları ve velayet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası,169 uncu, 174 üncü,
175 inci, 176 ncı,182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 331 inci 6100 sayılı Kanun'un 370 inci ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50, 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Mahkemece yapılan yargılamada davacı kadının yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; dosyanın tetkikinde, 19.10.2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin söz alarak davacının yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiğini ve işe yeni başladığını bildirmiş olduğu yine davacı asilin söz alarak çocuk bakmaya başladığını, aylık 2.000,00 TL maaş aldığını ve nafaka talebinden vazgeçtiğini, çocuklar için nafaka talebinin devam ettiğini beyan ettiği anlaşılmakla yoksulluk nafakası talebinden vazgeçen kadının beyanı feragat niteliğinde olup, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA,
2. Davalı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.