"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/87 E., 2023/1349 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/438 E., 2021/1504 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin ev hayatından uzak ve uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlısı olduğunu, kadını sürekli boşanma ve ailesinin evine bırakmakla tehdit ettiğini, kadına hakaret ettiği ve fiziki eylemler de bulunduğunu, yalanlar söylediğini işe gidiyorum diyerek yalan söylediğini, ihtiyacı olduğunu söyleyerek kadından zorla para istediğini ancak parayı geri ödemediğini, bu sebeple taraflar arasında tartışmalar çıktığını, kadının boğazını sıktığını, kadının erkeğin elinden zor kurtulduğunu ileri sürerek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, davacı lehine aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının asılsız iddia ve iddialar ile mesnetsiz bir dava açtığını, tüm bu iddiaların baştan sona uydurma olduğunu, kadının erkek ve ailesine ağza alınmayacak hakaretlerde bulunduğunu, davacının en ufak olayda, tartışma ve kavga ortamı yarattığını, istekleri yapılmadığı zamanlarda, terketmekle tehdit ettiğini, tarafların ayrılık aşamasında bütün ailenin olduğu bir ortamda "Allah senin belanı versin" cümlesini 3 kez tekrarlayarak hakaret içeren kelime ve cümlelerle "seni sürüm sürüm süründüreceğim burnundan fitil fitil getireceğim dünyayı sana dar edeceğim, senin çocuğun olmaz, sen erkek misin, erkek müsveddesi" şeklinde saygısız bir şekilde hakaretler ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının erkeğe hakaret ettiği, erkeğin uyuşturucu madde kullandığı, kadının ve babasının eşyalarını çaldığı, kadına hakaret ettiği, kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının okul öncesi öğretmenlik yaptığı, ancak hali hazırda çalışmadığı, gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın için aylık 450,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, kadın için 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına ve tazminatları yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadına verilen kusurun istinaf edilmeksizin kesinleştiği, kadının ayrıca tanıklar ... ve ...'in beyanı ile erkeğin ailesine hakaret ettiği, erkeğe verilen kusurun yerinde olduğu Mahkemenin kusur dağılımının isabetli olduğu, boşanmanın istinaf edilmeyerek kesinleştiği, kadın yararına maddî ve manevî tazminat takdirinin ve miktarının ölçülülük ilkesine uygun olduğu, kadının okul öncesi öğretmeni olduğu ancak çalışmadığı ailesiyle birlikte yaşadığı, erkeğin asgari ücretle çalıştığı, kira giderinin bulunmadığı, bir aracının olduğu, boşanma ile kadının yoksulluğa düşeceğinin ekonomik sosyal durum raporuyla sabit olmasına, kadının yapılan yargılama neticesinde az kusurlu bulunmasına göre yoksulluk nafakası takdirinde bir isabetsizlik olmadığı, ancak tarafların evlilikte geçirdikleri süre, yaşları itibariyle yeniden evlilik yapma ihtimalleri, ortak çocuğun bulunmayışı dikkate alınarak toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi isabetsiz olduğu gerekçesiyle erkeğin yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumlarına, günün ekonomik şartlarına, hakkaniyete ve ölçülülük ilkesine göre 30.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasına karar verilmiş, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının tam kusurlu olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen nafakalar ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.