"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/767 E., 2023/962 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/407 E., 2022/201 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve birleşen maddî tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan asıl boşanma davasının ve fer'îlerinin kabulüne, kadının birleşen maddî tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili asıl davada dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının memur olduğunu, mal bildiriminde düğünde takılan ziynet eşyalarının kendisine ait olduğunu belirterek mal bildirimine yazdığını, erkeğin bunu öğrendiğinde kadına " bu evin reisi benim, bunu yapamazsın, mal bildirimini değiştir" diyerek baskı yaptığını, kadının yaptığı tüm ev işlerini de arkasından tek tek kontrol ettiğini, düzen ve titizlik hastalığının bulunduğunu, kadına da uyma konusunda baskı yaptığını ve hakaret ettiğini, kadının fiziksel özellikleri ile alay ettiğini ve yatağını ayırdığını, kadının maaşını vermesi için baskı uyguladığını, aşağıladığını, soğuk davrandığını ve ilgisiz olduğunu, kadını eleştirdiğini, parasız kaldığında kadına harçlık vermediğini, kadının ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, sürekli kontrol altında olduğunu, kadına psikolojik, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin kadının kolunu tutarak iteklediğini, durumu telefonla ailesi bildirdiğini ve evden ayrılma zorunda kaldığını iddia ederek, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; kadın tarafından erkek aleyhine Ankara 13. Aile Mahkemesinin 2020/407 Esas sayılı dosyası ile boşanma davasının derdest olduğunu, tarafların bir araya gelmesinin mümkün olmadığını, iş bu maddî tazminat davasının boşanma davasının fer'îsi niteliğinde ve bağlantılı dava olduğunu belirterek , Ankara 13. Aile Mahkemesinin 2020/407 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediğini, mal bildirimini değiştirmek gibi yakışıksız iddialarda bulunma isnadını kabul etmesinin mümkün olmadığını, evden ayrılmak zorunda kaldığıyla alakalı olarak gerçekleştiğini ifade ettiği olayda tutarsızlıkların olduğunu, kadının kendisinden evi terk etmesini istediğini, uzaklaştırma kararı aldırdığını, evin kapı kilidini değiştirerek erkeğin eve girmesini engellediğini, kendisi işe gittiğinde kadının evden ayrıldığını belirten bir mesajla evi terk ettiğini iddia ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan yargılama neticesinde tanık beyanları ve tüm dosya içeriğine göre evlilik birliği devam ederken taraflar arasında çıkan tartışmada davalı birleşik davalının eşinin kolundan tutup evinin içerisine sürüklediği, tarafların halen ayrı yaşadıkları, evlilik birliğinin fiilen sona erdiği, evliliğin devamında kişi ya da kamu yararının kalmadığı gerekçesi ile açılan boşanma davasının kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 5.000,00 TL manevî tazminata, evlilik birliğinin devam ettiği süre her iki tarafında ekonomik ve sosyal durumları ve maddî tazminat şartları göz önüne alınarak davacı birleşik davacının maddî tazminata yönelik davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinde eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını, kadının ağır kusurlu olduğunu, kadının psikolojik sorunları olduğunun ortaya çıktığını, söz konusu rahatsızlıkları erkekten sakladığını, manevî tazminatın yasal koşullarının oluşmadığını belirterek,kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen manevî tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek,kusur belirlemesi, boşanma davasının kabulü, kabul edilen manevî tazminat yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlikte erkeğe yüklenen kusurun gerçekleşip gerçekleşmediği, kadından kaynaklanan kusurlu bir davranışını ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadın yararına manevî tazminatın kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, açılan boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, manevî tazminat miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.