"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/139 E., 2023/892 K.
DAVA TARİHİ : 24.04.2019
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/269 E., 2020/753 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; tarafların 30.09.2018 tarihinde evlendiklerini, kadının ailesinin evlililiği istemediğini erkeğe ve ailesine yansıttığını, kadının ağabeyinin, erkeğe hakaret ve tehditlerde bulunduğunu, yatak odası ve çeyiz için yaptıkları masrafı erkekten istediğini, bu borcu ödeyeceksin diye baskı yaptığını, kadının ailesinin bu tutumlarının evin içerisine de yansıdığını, tartışmalar baş gösterdiğini, kadının ailesinin de etkisinde kalarak müvekkiline ağza alınmayacak sözler sarf ettiğini, evde olan ve aile arasında kalması gereken ne varsa her şeyi ailesine anlattığını, kadının annesi ve kardeşlerinin erkeğe hakaretlerde bulunduğunu, tarafların arasına girdiklerini, özel hayatlarının kalmadığını, kadının yemek ve temizlik gibi konularda özen göstermediğini, şahsi bakımına da özen göstermediğini, yalan söylediğini, erkeğin evde muska ve büyü benzeri şeyler bulunup kadına sorulduğunda annemle muska yaptırıp buraya koyduk senin iyiliğin için yaptık dediğini, kadının erkeğe hakaret ettiğini, sevmediğini ve istemediğini, ileride kendisinden büyük biriyle evleneceğini söylediğini, erkeğin ailesine karşı da ilgisiz davrandığını, düğünde takılan takıları annesinin evine kaçırdığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, lehine 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı taraf, davaya cevap vermemiş, bilahare sunduğu beyan dilekçesinde aralarında geçimsizlik olduğunun doğru olduğunu, ancak kendisinin kusurunun bulunmadığını, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, erkeğin sevmediğini söylediğini, hakaret ve tehdide maruz kaldığını, boşanmayı kabul ettiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan yargılama sırasında dinlenen erkek tanıklarının kadının kusurlu davranışlarının ve evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarında ispat etmesi gerektiği, sunulan delillerde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sonucuna götürecek bir olgu ve kadının kusuru ispat edilemediğinden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarlamış, kadının kusurunun ve davanın ispatlandığını, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesi için istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; toplanan delillere göre; Mahkeme karar gerekçesinin dosya kapsamındaki delillerle uyumlu olmadığı, kadının davaya yasal süre içerisinde cevap vermemesi nedeniyle erkeğe kusur yüklenemeyeceği, kadının ortak konutta yaşanan sorunları ailesine yansıtması sebebiyle tartışmalar yaşandığı, bu nedenle kadının ailesinin erkeği tehdit ettiği, kadının ayrıca erkeğe hakaret ettiği ve boşanmak istediğini söylediği, meydana gelen geçimsizliğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu, boşanmaya yol açan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, erkek lehine 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kadının kusuru olmadan süresinde cevap dilekçesi sunamadığını, buna ilişkin beyanların Mahkemece dikkate alınmayarak müvekkilin hukuki dinlenilme hakkı bertaraf edildiğini, müvekkil ile davacı evlilik birliğini aynı konut içerisinde devam ettirirken boşanma davası ikame edildiğini, dava süresince de müvekkilin ikametgahı, "Uğur Mumcu Mah. 2321 Sk. No:17 D:2 Sultangazi/İSTANBUL" adresi olduğu, müvekkile dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini; dava aynı evde yaşamaya devam ettiği erkek tarafından ihbar edildiğini, erkek, aynı evde yaşıyor olmalarından faydalanmak suretiyle kadının süresi içerisinde cevap dilekçesini sunmasını engelleyerek kadının hukuki dinlenilme hakkını kullanmasının önünde engel oluşturduğunu, erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin sarsıldığını ileri sürerek kusur belirlemesi, kabul edilen dava ve manevî tazminat yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği, davanın kabulünün gerekip gerekmediği, erkek yararına hükmedilen tazminat noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.