"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/840 E., 2023/915 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2016/898 E., 2020/555 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine, erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığını, bununla ilgili ceza yargılamasının devam ettiğini, erkeğin ... isimli bir kadınla kadını aldattığını ve bu kadınla tatillere gittiğini iddia ederek davanın kabulüne, zina nedeniyle ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 20.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin Almanya'da yaşadığını, Türkiye'de sakin olduğu yerin Sivas olduğunu, bu nedenle Sivas Mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasında Almanya'da da boşanma davası olduğunu bu nedenle derdestlik söz konusu olduğunu, tarafların 2015 yılından beri ayrı olduklarını erkeğin taraflar bir aradayken sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmadığını belirterek boşanma talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı kararı ile; yetki itirazının reddine, erkeğin ... isimli kadın ile 02.10.2016 tarihinde aynı otel odasında konakladığı, ayrıca davalı erkeğin Ranvensburg Sulh Hukuk (Aile) Mahkemesindeki beyanında Kian adlı bir çocuğu olduğunu beyan ettiği, bu halde zina eylemini gerçekleştirdiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların zina hukuki nedeniyle boşanmalarına, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği belirtilerek kusursuz davacı kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, boşanmakla evliliğin getirdiği maddî imkanlardan mahrum kalacak olan kusursuz davacı kadın yararına 200.000,00 TL maddî tazminata, erkeğin başka bir kadınla cinsel ilişkiye girerek zinada bulunduğu sabit olduğundan kadının kişilik haklarının ihlal edildiğinin anlaşılmasına göre davacı kadın yararına 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.a) Davacı kadın vekili 31.12.2020 tarihli dilekçesi ile istinaf yoluna başvurmaktan feragat etmiştir.
b)Davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, davanın kabulü, derdestlik, Türk mahkemelerinin yetkisi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi ve miktarları, vekâlet ücreti yönünden istinaf dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların erkeğin zinası nedeni ile boşanmalarına ilişkin kararın ve karar gerekçesinin, toplanan delillere usul ve yasaya uygun olduğu, delilerin takdirinde hata edilmediği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gelir seviyeleri ve yaşantıları dikkate alındığında kadın lehine yargılama süresince takdir edilen tedbir, boşanma kararının kesinleşmesi ile takdir edilen yoksulluk nafakasının, boşanma nedeni ile kadın lehine takdir edilen maddî ve manevî tazminatın yasal şartlarının oluştuğu, miktarlarının uygun olduğu, fahiş olmadığı, her ne kadar davalı erkek vekili tarafından, davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, lehe vekalet ücreti takdir edilmemesinin, usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde de istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verildiği, nafaka, maddî ve manevî tazminatın, boşanmanın fer'î niteliğinde olduğu, bu yönde kabul edilmeyen kısmının, davanın kısmen reddi yönünde kabul edilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince bu yönde vekâlet ücretinin takdir edilmemesinin doğru olduğu, kadının 30.12.2020 tarihli dilekçesi ile istinaftan feragat ettiği gerekçesi ile davacı kadının istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine, davalı erkeğin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesi, davanın kabulü, derdestlik, Türk mahkemelerinin yetkisi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi ve miktarları yönünden temyiz dilekçesi sunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, zina hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; zina şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davanın kabulünün doğru olup olmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının mevcut olup olmadığı, derdestlik ve Türk Mahkemelerinin görev ve yetkisi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci, 4 üncü, 6 ncı, 161 inci ve 169 uncu maddeleri, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.