"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/885 E., 2023/1031 K.
KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 18. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/371 E., 2022/149 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulüne, aile konutu şerhi konulması talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Vekâletnamesinde kanun yolundan feragat yetkisi bulunan davacı karşı davalı kadın vekili Av.... 04.09.2023 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir.
Bu durumda, davacı karşı davalı kadının vekilinin temyiz başvurusunun feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekir.
Davalı karşı davacı erkek vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı - karşı davalı kadın vekili dava dilekçesiyle özetle; erkeğin aşırı kıskanç ve sinirli olduğunu, müvekkilini aşağıladığını, sürekli hakaret ettiğini, çalışmasını istemediğini, hizmetçi gibi gördüğünü, birlik görevlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin ailesinin evinin bulunduğu binaya zarar verdiğini, şiddet uyguladığını, yatağını ayırdığını, müvekkilinin annesine de hakaret ettiğini, cinsel şiddet uyguladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine, aylık 750.00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.000.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000.00 TL maddî ve 100.000.00 TL manevî tazminata, erkeğin tasarruf yetkisinin sınırlandırılarak aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2. Davacı karşı davalı kadın vekili 19.10.2021 tarihli duruşmada aile konutu şerhi talebinden vazgeçtiğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı - karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalının sık sık evi terk ettiğini, müvekkili ile aynı yatağı paylaşmadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini, kadının annesinin müvekkilini istemediğini, sık sık müvekkiline onu boşamasını söylediğini, kadının en mahrem konuları ailesine anlattığını, "beni boşa" gibi cümleler sarfettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, 150.000.00 TL maddî ve 150.000.00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı erkeğin sinirli bir yapıda olduğu, aşırı kıskanç davranışlar sergilediği, eşini sürekli olarak aşağıladığı, hizmetçi muamelesi yaptığı, eşine sürekli küfürlü şekilde hitap ettiği, işe girip çalışmasına engel olduğu, evin geçimi ile yeterli şekilde ilgilenmediği, eşini ailesinden maddî yardım almak zorunda bıraktığı, kayınpederinin evinin binasını giriş camına zarar verdiğinin sabit olduğu, kadının ise; sık sık evi terk ettiği, çocuk Sümeyra ile birlikte yattığı, eşi ile yatmadığı, yemek ve temizlikte ihmalinin olduğu, "beni boşa" şeklinde sık sık eşine beyanda bulunduğu, erkeğin ağır, davacı karşı davalı kadının ise eşine göre daha az kusurlu olduğu, gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, yaşları, anne bakım şefkatine muhtaç oluşları, davalı karşı davacı babanın velâyet talebinin bulunmadığı hususları da gözetilerek velâyetin anneye tevdine, çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir, 550,00 TL iştirak nafakasına, boşanma ile yoksulluğa düşeceği sabit olan kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir, 1100,00 TL yoksulluk nafakasına, koşulları oluştuğundan 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, aile konutu şerhi konulması davasından vazgeçtiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile kendi reddedilen tazminat talepleri yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacı - karşı davalı kadına yüklenen "erkeğe sık sık kendisini boşaması yönünde beyanda bulunma' vakıasına yönelik tanık ifadesinde net tarih bulunmadığı, sebep ve saikinin belli olmadığı, davalı-karşı davacı erkeğe yüklenen ''aşırı kıskanç davranışlar sergileme'' ve ''aşağılama ve hizmetçi muamelesi yapma'' vakıalarının da ispatlanmadığı, bu vakıaların gerekçeden çıkarılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince taraflara yüklenen ve gerçekleşen sair davranışlar yanında erkeğin kesinleşen ceza mahkemesi kararı ile de ispatlandığı üzere (Ankara 51. Asliye Ceza Mahkemesi 2022/20 Esas ve 2022/477 Kararı) kayın validesine hakaret ettiği, bu vakıanın da erkeğe yüklenmesi gerektiği, bu itibarla boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin sonuç itibariyle ağır kusurlu olduğu, kadının çalıştığı, düzenli ve asgari ücretten fazla gelirinin bulunduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle davacı-karşı davalının kusur belirlemesine, davalı-karşı davacının kusur belirlemesine ve yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kusura ilişkin gerekçenin belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, tarafların sair istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiş ise de 04.09.2023 tarihli dilekçe ile temyizden feragat etmiştir.
2. Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek kusur tespiti ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur tespiti ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı karşı davalı kadının temyiz dilekçesinin feragat başvurusu sebebiyle REDDİNE,
2.Davalı karşı davacı erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.