"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1810 E., 2023/810 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/662 E., 2021/673 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının zina hukuksal sebebine dayalı davasının kabulüne, erkeğin evliliğin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı davasının reddine, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 06.07.2008 tarihinde evlendiklerini, ortak bir çocuklarının bulunduğunu, davalı-davacının evlendikten sonra müvekkiline ve evine ilgi ve alakasının azaldığını, davalı-davacının evlilik birliğinin üzerine yüklemiş olduğu vazifeleri yerine getirmediğini, davalının müvekkiline psikolojik baskı yaptığını ve bu baskının devam ettiğini, davalı-davacının 29.05.2018 tarihinde müşterek haneyi terk ettiğini, davalı-davacının müvekkiline beni aldattın, bunu nasıl yaptın şeklinde sürekli mesajlar attığını ve haksız, hukuka aykırı delil elde etme çabası içerisine girdiğini belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 150.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminat ile 2.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacı davalının başka kadınla ilişkisi olduğunu ve bu ilişkiden çocuklarının olduğunu, davacı-karşı davalının ... isimli kişiyle birlikte yaşadığını müvekkilinin öğrendiğini, davacı-karşı davalının zina yaptığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci ve devam eden maddeleri gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili için 5.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, ortak çocuk için aylık 4.000,00 TL tedbir-iştirak nafakası ile müvekkili için 1.500.000,00 TL maddi, 1.500.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını iddia ettiği; dinlenen tanık anlatımlarının bir kısmının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak, duyuma dayalı izahlardan, keza bir kısmının ise affa mazhar olmuş olaylardan ibaret olduğu; fiili ayrılığın ise tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabule yeterli olmadığı; açıklanan nedenlerle erkeğin davasını ispat edemediği gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin davasının reddine; davalı-karşı davacı kadının açtığı dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; özel ve genel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davalarda öncelikli olarak özel boşanma sebebi yönünden değerlendirme yapılacağının; tanık anlatımı, otel kayıtları, nüfus kayıtları ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde erkeğin ... isim ve soyisimli kadınla en son 17.06.2017 tarihinde otelde birlikte konakladığı belirlendiği; karşı davanın ise 06.09.2018 tarihinde ikame olunduğu; tanıkların dinlenme tarihleri ve tarafların fiilen ayrıldıkları tarihe yönelik beyanları, keza tanık Mihriban Y.nin davalı-karşı davacının 2018 yılının Mayıs ayında eşinin kendisini aldattığını öğrendiğini beyan ettiği yönündeki ifadesi dikkate alınmakla; zina nedeniyle boşanma davasının, boşanma sebebinin öğrenilmesinden itibaren altı aylık süre içinde açıldığı keza beş yıllık hak düşürücü sürenin olaya uygulanmasının olası olmadığı, davanın süresinde ikame olunduğunun belirlendiği; bu haliyle erkeğin zina yaptığının sübut bulduğu gerekçesiyle, davalı-karşı davacının zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi gereğince boşanmalarına; ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesis edilmesine; ortak çocuk yararına 750 TL tedbir, 1.000 TL iştirak nafakası ile kadın yararına 40.000,00 (kırkbin) TL maddî, 80.000,00 (seksen bin) TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- karşı davacı erkek vekili hükmün; kusur belirlemesi, velâyet, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, aleyhine hükmolunan tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplanan delillerden, Mahkemenin gerekçeli kararında da kabul edildiği üzere erkeğin evlililik birliği devam ederken başka bir kadınla zina eyleminde bulunduğunun sabit olduğu; erkeğe yüklenen kusurlu eylemlerin sabit olduğu, kadına atfedilebilecek kusurlu eylemlerin bulunmadığı gerekçesiyle erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; istinaftaki nedenleri tekrar ederek kararın her iki dava ve fer'îleri yönünden bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadının zina hukuki nedenine dayalı davasının kabulü ile erkeğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı davasının reddinin yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 161 inci maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.