"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/194 E., 2023/1290 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ilgın Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/59 E., 2021/665 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının davacıya sıklıkla şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, her ortamda küçümsediği, davacının kök ailesine karşı saygısız davrandığı, kök ailesi ile ilişkisini kesmeye çalıştığı, son olarak davacıya düğünde takılan altınların bozdurulması konusunda taraflar arasında çıkan tartışma sonucunda davalının davacıyı darp ettiği sonrasında tarafların ayrıldıklarını iddia etmiş, davalının cevap dilekçesindeki iddialarını kabul etmediklerini beyan ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına kadın yararına aylık 2.000 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 200.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikince cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediğini, davacıya fiziksel şiddet uygulamadığını davacının davalıya fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, kadının kendi isteği ile altınları bozdurduğunu, aralarında çıkan tartışmada davacının davalıya hakaret ettiğini, tehdit ettiğini fiziksel şiddet uyguladığını, sonrasında tarafların barıştığını, tarafların yaşadıkları yere döndükleri 1 ay sonra kadının hamilelik rahatsızlıkları nedeniyle kadının kök ailesinin evine döndüğünü, sonrasında kadının boşanma davasını açtığını öğrendiğini, davacının müşterek konuta ilişkin hususları kök ailesine anlattığını, ufak olayları büyüttüğünü, tarafların yaşanan son olaydan sonra barışması nedeniyle davacının bu hususlara boşanma davasında dayanamayacağını iddia ederek kadının davasının reddini istemiş talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle; son olaydan sonra tarafların Bitlis'e giderek birlikte yaşadığı, evliliklerini sürdürdükleri, özelikle de tanık ...'nin de ifadesinde tarafların en son olaydan sonra Bitlis'e giderek barışıp birlikte yaşadıklarının anlaşıldığı, bu durumda bahsi geçen vakıaların kadın tarafından kabul edilmesinin gerektiği, affa uğramış ya da hoşgörü ile karşılanan bir davranıştan ötürü karşı yana kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı, erkeğin başkaca kusurlu davranışına dair dosyaya yansımış delil de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, kadın yararına hükmedilen 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerekirken reddedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların fiili ayrılığına konu son olaydan sonra, davalı erkeğin çalıştığı Bitlis iline giderek tarafların bir arada yaşadıkları, davacının ileri sürdüğü iddiaların af kapsamında kaldığı, affedilmiş ya da hoşgörü ile karşılanmış bir davranıştan ötürü karşı tarafa kusur yüklenmeyeceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerekirken reddedilmesinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu bu nedenle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un, 4 üncü, 166 ıncı, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ıncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.