Logo

2. Hukuk Dairesi2023/6979 E. 2024/5762 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların boşanmalarına, velayet, nafaka ve tazminatlara ilişkin karar verildikten sonra, maddi tazminat miktarının yetersiz olduğu iddiasıyla temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay'ın tazminat miktarını yeniden değerlendirmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler dikkate alındığında, hakkaniyet ilkesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun ilgili maddeleri gözetilerek, maddi tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1315 E., 2023/1268 K.

KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ: Sorgun 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/520 E., 2023/67 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından açılan boşanma davasının reddedildiğini, aradan 3 yıllık süre geçmesine rağmen birliğin yeniden kurulmadığını, evlilik birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; erkeğin tamamen kusurlu olduğunu, davanın reddedilmesi gerektiğini boşanma kararı verilmesi durumunda ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 400.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında Sorgun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/66 Esas 2015/478 Karar sayılı dosyada boşanma davasının esastan reddedildiği ve kararının 12.01.2018 tarihinde kesinleştiği, dinlenen tarafların tanıklarının ortak beyanlarından da ilk karar verilen boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmediği, önceki kararın kesinleşmesinin üzerinden 3 yıl zaman geçtiği, bu zaman zarfında taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulamadığı, tarafların halen ayrı yaşadıkları, boşanma koşullarının gerçekleştiği ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, davalı kadının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, taraflar arasındaki geçimsizliğin davacıdan kaynaklandığı, erkeğin başka bir kadın ile gönül ilişkisine girdiği, gönül ilişkisi yaşadığı kadın ile kaçtığı, davacının kendi isteği ile ortak haneden ayrıldıktan sonra gönül ilişkisi yaşadığı kadın ile beraber yaşadığı, ilk davayı açan davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tam kusurlu olduğu, dosya içerisine alınan sosyal inceleme raporu dikkate alındığında 12 yaşındaki ortak çocuk Ömer Faruk'un velâyetinin anne yanında kaldığı da gözetilerek anneye verildiği ve ortak çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesis edildiği, ortak çocuk ve kadın yararın nafaka koşulları ile kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 600,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibari ile aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, hükmün kesinleşmesi ile iştirak nafakası olarak devamına, kadın kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın az olduğu ve talep olmasına rağmen tazminatlar yönünden faize hükmedilmemesinin doğru olmadığı gerekçesi ile davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 70.000,00 TL maddî ve 70.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, davalı kadın vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekce

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma, nafaka ve tazminatların miktarı ile kişisel ilişki noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı kadın yararına takdir edilen maddî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı kadın yararına maddî tazminat miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı kadın vekilinin sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Esra'ya iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.