Logo

2. Hukuk Dairesi2023/699 E. 2023/1807 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uygun olarak Bölge Adliye Mahkemesince verilen ve kusuru daha ağır olmayan, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilen karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının kadına hakaret vakıasının kusur olarak yüklenemeyeceği, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, erkek lehine tazminat verilmesi koşullarının oluşmadığı ve kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına sair yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle erkeğin tazminat taleplerinin reddine ve kadının yoksulluk nafakası talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde, davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkek yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde, erkeğin davasının reddi ile kendi davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 30.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A.İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 22.05.2019 tarihli kararı ile tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin 22.05.2019 tarihli kararına karşı; davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti, kadın yararına belirlenen yoksulluk nafakası ile erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti, kadın yararına belirlenen tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı ile kadının reddedilen tazminat taleplerine yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 22.05.2019 tarihli kararı ile kadının dava ve taraf ehliyeti yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son kararı

İlk Derece Mahkemesi 17.09.2021 tarihli kararı ile tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 17.09.2021 tarihli kararına karşı, davacı- davalı erkek vekili, kusur tespiti, kadın yararına belirlenen yoksulluk nafakası ile erkeğin reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-birleşen davacı kadın vekili; kusur tespiti ile kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talebi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 11.04.2022 tarihli kararı ile erkeğin eşine devamlılık arzeder şekilde fiziksel şiddet uyguladığını, erkek hakkında mahkemece verilen uzaklaştırma kararı döneminde müşterek konutta kalan kadının başka bir erkeği konuta alarak sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve eşine hakaret içeren sözler söylediğini, buna göre evlilik birliğini sona erdiren olaylarda kadının erkeğe nazaran daha fazla kusurlu olduğunu belirterek kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, tarafların sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakasının reddi, erkek lehine hükmedilen tazminatlar, kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairemiz 17.10.2022 tarihli ilamında, kadına, hakaret vakıasının kusur olarak yüklenemeyeceğinden bahisle mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiğini, erkek lehine tazminat verilmesi koşullarının oluşmadığını ve kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasına ve sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B.Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyulmakla İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin, eşine devamlılık arzeder şekilde fiziksel şiddet uygulayan erkek ile mahkemece verilen uzaklaştırma kararı döneminde müşterek konuta başka bir erkeği alarak sadakat yükümlülüğünü ihlal eden kadının eylemleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve bu sonuca ulaşılmasında eşlerin eşit derecede kusurlu olduğu şeklinde düzeltilerek, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine ve kusuru daha ağır olmayan, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, sair yönlerden verilen hüküm temyiz incelemesi neticesinde kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı- davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı- davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.