Logo

2. Hukuk Dairesi2023/7005 E. 2024/3189 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, erkeğin kusurlu davranışlarının boşanmaya yeterli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadın tarafından ileri sürülen alkol bağımlılığı, şiddet, sadakatsizlik iddialarının yeterli delille ispatlanamadığı ve davalının sabıka kaydının evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olacak yeni bir durum olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1204 E., 2023/1218 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2022/197 E., 2023/135 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 24.02.2009 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden 25.05.2009 doğumlu ... ve 04.08.2016 doğumlu ... isimli iki ortak çocuklarının bulunduğunu, davalı erkeğin alkol bağımlılığı olduğunu, evlilikleri süresince eve geç saatlerde ve alkollü olarak geldiğini, evliliğin sorumluluklarını yerine getirmediğini, eve hiç bir maddi destekte bulunmadığını, müşterek evin kirasını ve elektriğini ödemediğini, kazandığı parayı alkole harcadığını, müşterek konutta sürekli huzursuzluk çıkarttığını; müvekkilinin evlilikleri süresince davalının şiddetine maruz kaldığını, davalının eve alkol alarak geldiği bir günde sudan bahaneler ile huzursuzluk çıkarttığını, müvekkilinin yüzüne çay fırlattığını, bu olaya ilişkin Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/399 Esas sayılı dosyası ile dava açılmış olduğunu, hali hazırda yargılamanın devam ettiğini, müvekkili ile davalı arasında evliliği bitirme noktasına getiren ana etkenin davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, davalının abisinin whatsapp durumunda davalının başka bir kadın ile fotoğrafını koyarak ''Aşk yaşıyor canım abim, Allah Bir yastıkta kocarsın inşallah'' şeklinde paylaşımda bulunduğunu, bu paylaşımını müvekkilinin gördüğünü, müvekkilinin davalı ile konuştuğunda davalının başka bir kadın ile ilişki yaşadığını söylediğini, müvekkilinin davalı ile Kasım ayından itibaren ayrı yaşadığını, davalının alkol bağımlığı ve evin giderleri ile ilgilenmediği, müvekkiline şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini beyan ederek evlilik birliğinin devamına imkan kalmadığını bildirerek tarafların boşanmalarına, müşterek çocuklarının velâyetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini, eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iddia ve savunmalarının ispatı yönünden tanık listesi sunmadığı ve tanık delilinden vazgeçtiğini beyan ettiği, her ne kadar davacı tarafça davalının fiziksel şiddet uyguladığı vakasına dayanılarak Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesi' nin 2021/399 E. ve 2021/573 Esas sayılı dosyalarına delil olarak dayanılmış ise de davacı kadının devam eden ceza soruşturması sırasında 13.07.2021 tarihinde şikayetten vazgeçtiğini bildirdiği ve taraflar arasındaki müşterek hayatın devam ettiği bu haliyle kadının uğradığı fiziksel şiddeti affetmiş sayılacağı ve işbu boşanma dosyasında kusurlu davranış olarak değerlendirilemeyeceği, davacı tarafça her ne kadar davalı erkeğin suçlu kişiliği olduğu ileri sürülmüş ise de davalı erkeğin yargılandığı ceza dosyalarının tamamının celp edilerek incelenmesinde suç tarihlerinin çok eski olduğu, davalı erkeğin daha önce eski tarihlerde de ceza evine girip çıkmasının ardından evlilik birliğinin ve müşterek hayatın devam ettiğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, davacı tarafından erkek eş aleyhine suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davasının bulunmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasının mevcut olduğu, bu halin evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğinin ispatlanması gerektiği, davalının sabıka kaydında bulunan ve karıştığı anlaşılan suçlara ilişkin olarak davacı tarafça bu halin evlenmeden önce bilinmediği halinin iddia edilerek ispatlanmadığı, davacı tarafça huzurdaki dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı olarak açılmış olup Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi yönünden davacı tarafından her hangi bir delil sunulmadığı ve davacı tarafça salt bu durum nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının ispatlanamadığı, yine ileri sürülen sadakatsizlik iddiasına ilişkin olarak da davacı tarafça dosyaya sunulan fotoğraf ve ekran görüntülerinin kime ait olduğu ve kim tarafından oluşturulduğu hususlarının dosya kapsamında belirsiz kaldığı, davacı tarafça iddiaları destekleyici mahiyette tanık ve /veya başkaca somut delil ibraz edilmediği, taraflar arasında en son 2022 yılı Kasım ayında müşterek hayata son veren olaya ilişkin dosyaya somut açıklama ve delil yansımadığı gerekçesiyle boşanma davasının reddine; yaşı küçük çocuk 04.08.2016 doğumlu ... 'in tedbiren ve geçici olarak velâyetinin davacı anneye verilmesine, davacı kadının tedbir nafakası talebinin kısmen kabulü ile davacı kadın lehine aylık 800,00 TL, tarafların ortak çocuğu 04.08.2016 doğumlu ... lehine aylık 800,00 TL olmak üzere toplam 1.600,00 TL tedbir nafakasının davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davalı erkeğin aldattığını, alkol bağımlılığı olduğunu, fiziksel şiddet uyguladığını, suça eğimli kişiliği olduğunu, yeni tarihli sabıka kaydı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararını reddedilen boşanma davası yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; istinaftaki nedenleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı açılan boşanma davasında erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı, boşanma davasının reddinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanunun 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.